20. Hukuk Dairesi 2013/8292 E. , 2013/9849 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği... Köyünde bulunan yaklaşık onbeş dönüm yüzölçümündeki taşınmazın, tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile,
... Mevkii, doğusunda; Kayalar Deresi ve 655 nolu kadastro parseli, kuzeyinde; ... varisleri fındıklığı, batı ve güneyinde; Hurmalık Devlet Ormanı ile çevrili 17/05/2012 tarihli krokide (A) ile gösterilen 11247,91 m² miktarlı yerin bahçe ve kısmen fındıklık niteliği ile davacı ... adına TMK"nın 713/1. maddesi gereği tesciline,
Aynı krokide davacı tarafından talep edilen kesik çizgiler ile belirtilen kısmın Hurmalık Devlet Ormanı sahası içinde kaldığından bu kısma ilişkin davacının ve davalı Hazinenin tescil talebinin reddine (zaten Devlet Ormanı içerisinde bulunduğundan bu kısma ilişkin Hazinenin tescil isteği konusunda karar verilmemiştir.) karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından (A) bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 28.08.1992 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1956 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Mahkemece yapılan keşifte dinlenen orman, ziraat ve yerel bilirkişiler, çekişmeli yerin % 15 eğimli, ekonomik değerini kaybetmiş birkaç meyve ağacı olan arazi niteliğinde olup, davacı tarafından kullanıldığını, üzerinde orman bitki örtüsünün bulunmadığını, 1959 tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman sayılmayan yer olduğunu açıklamışlardır. Dava konusu taşınmazın davacı tarafından kullanıldığı söylenmiş, ancak, ne şekilde kullanıldığ, iradi terk durumu olup olmadığı tam olarak açıklanmamıştır. Bu nedenle; ziraat bilirkişi, mahalllî bilirkişi ve tanıklarla tekrar keşif yapılarak, taşınmazın davacı tarafından ne şekilde kullanıldığı araştırılmalı, mahallî bilirkişi ve tanıklara zilyetlik durumu ayrıntılı olarak açıklattırılmalı, davacının ekip-biçmek gibi bir zilyetliği olup olmadığı ve kaç yıldır kullanılmadığı ve zilyetliği iradî terk durumu olup olmadığı araştırılmalı, ziraatçı bilirkişiden taşınmazın toprak yapısı, eğimi, kaç yıl önce imar ve ihya edildiği ve ne zamandır tarımda kullanıldığı, kaç yıldır kullanılmadığı hususlarında ayrıntılı rapor alınmalı ve ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 11.11.2013 günü oy birliğiyle karar verildi.