Esas No: 2020/491
Karar No: 2021/1551
Karar Tarihi: 02.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/491 Esas 2021/1551 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
....
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
....
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
......
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2019
NUMARASI ......
DAVANIN KONUSU : ... Marka Kararı İptali
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 12/11/2019 tarih ve..... sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı ... tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin ...... sayılı "... ... ..." ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun yayınlanmasından sonra davalı Şirketin...... sayılı ve "..." ibareli markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazın kabul edilerek, başvurularının reddine karar verildiğini, bu ret kararına karşı yeniden inceleme taleplerinin bu kez.... sayılı ... kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa müvekkilinin davaya konu “... ... ...” ibaresi üzerinde öncelikli hakkı olup, markanın gerçek hak sahibi olduğunu, müvekkilinin davaya konu marka başvurusunun reddine gerekçe gösterilen davalı Şirkete ait .... sayılı marka başvurusuna yaptıkları itiraz üzerine, müvekkilinin “... ... ...” ibaresi üzerinde eskiye dayalı kullanım hakkı olduğu gerekçesiyle, davalının iş bu marka başvurusunun reddedildiğini, bu itibarla ..... işbu kararı ile davaya konu kararının çelişkili olduğunu, müvekkilinin “... ... ...” ibaresi üzerinde kazanılmış hakkı bulunmakta olup, davaya konu marka başvurusunun da “... ... ...” ibareli markalarına istinaden seri marka oluşturmak amacıyla yapıldığını, müvekkiline ait “... ... ...” ve seri markalarının tanınmış markalar olduğunu ve iş bu ibare ile müvekkilinin özdeşleştiğini, davalı şirketin kötü niyetli olduğunu, davalının redde mesnet gösterilen markaları müvekkilinin markalarına yanaşma amacı ile oluşturulduğunu ileri sürerek ... ..... Kurulunun dava konusu ..... sayılı kararının iptaline, .....sayılı "... ... ..." markasının tüm sınıflar bakımından tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket vekili, markalar arasındaki benzerlik herhangi bir tereddüde yer veremeyecek derecede fazla olduğunu, ... ... ... ile müvekkiline ait ...&... ibareli markası arasında karıştırılma ihtimali bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu.... sayılı ve “... ... ...” ibareli marka ile redde mesnet gösterilen markalar arasında marka işaretleri bakımından benzerlik bulunduğu, dava konusu ..... sayılı ve “... ... ...” ibareli marka ile redde mesnet gösterilen markaların kapsamındaki malların aynı/aynı tür olduğu, dava konusu .... sayılı ve “... ... ...” ibareli marka ile redde mesnet gösterilen markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, davacının...... tescil numaralı “... ...&... şekil” markasından sadece çocuk şekli ve “...” ibaresi çıkarılarak tıpkı bu markasında olduğu gibi aynı siyah punto ve düz bir font kullandığı, ayrıca davacının ..... sayılı “... ...&... şekil” ibareli markası incelendiğinde, markada yer alan ...&... ibaresinin “...” ibaresine göre daha büyük puntolarla yazıldığı ve kelime grubunun ön planda yer aldığı dikkate alındığında markanın ayırt edici unsurunun “...&...” ibaresi olduğu,...... sayılı “... ... ...” marka başvurusunun ise ayırt edici unsur değiştirilmeksizin tescil edilmek istendiği, davacının dava konusu başvuru üzerinde kazanılmış hakkının bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, ... ..... sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı ... vekili istinaf başvuru dilekçesinde, Yargıtay kararlarına göre kazanılmış hakkın şartlarından asli unsurun muhafaza edilmesi şartıyla ayırtedilemeyecek benzerlik arandığını, davacının kazanılmış hakkının bulunmadığını, ayrıca kazanılmış hak olduğu düşünülse bile başvurunun başkasına ait markaya yanaşmaması gerektiğini, başka markalara benzeme durumunda tescil hakkının bulunmayacağını, somut olayda da yanaşma olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, ... marka kararı iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacının başvurusunun "... ... ...", redde mesnet alınan davalı Şirket markalarının ise "..." olduğu, davacının davaya konu başvusunun dışında
sayılı “... ...&... şekil” markasının bulunduğu, dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Mahkemece davacının başvuru markası ile davalıya ait marka arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1-b. maddesi anlamında benzerlik bulunduğu kabul edilmekle beraber davacıya ait.......” markası nedeniyle kazanılmış hakkı bulunduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 19.09.2008 tarih ve...... K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere, kazanılmış hakkın varlığının kabulü için, kazanılmış hakka dayanak teşkil eden tescilli marka ile yeni markadaki ibarelerde, asli unsurların muhafaza edilmiş olması ve eski markanın en azından hükümsüzlük davası açılabilecek kadar belli bir sürede çekişmesiz şekilde kullanılması, karşı taraf markalarına yanaşma niyeti olmadan ve iltibas tehlikesi yaratmayacak şekilde, eski ve yeni markalar arasında işletme ile bağlantının ve tüketici nezdinde yaratılan izlenimin korunmuş bulunması, yeni markada kazanılmış hak iddia edilen markaya nazaran emtia kapsamının genişletilmemiş olması şartlarının bir arada bulunması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.06.2016 gün ve ..... sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu, dava konusu...... sayılı başvurunun düz yazı ile "... ... ..." ibaresini içerdiği, davacının önceki tarihli...... sayılı markasının ise, ... ...&... ibaresi ve iki adet çocuk resmi şeklinde görünen şekilden oluştuğu, davacının dava konusu başvurusunda "..." ibaresi ile "şekil"in bulunmadığı, bu hali ile davacının....... sayılı markasının dava konusu...... sayılı başvurusuna kazanılmış hak teşkil etmeyeceği, bunun yanında davacının başvurusunda az önce belirtilen kelime ve şekilin bulunmaması nedeniyle davalının markalarına da yakınlaştığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin müktesep hak müessesesine ilişkin belirlediği kriterler çerçevesinde, davacının müktesep hak müessesesinden faydalanamayacağı anlaşılmıştır.
Bu itibarla davanın reddi yönünde hüküm tesis edilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile aksi yönde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
HMK'nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse "düzelterek yeniden esas hakkında" duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 12/11/2019 gün ve ....... sayılı kararın KALDIRILMASINA;
2-Davanın REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 7.375,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı ... tarafından istinaf aşamasında yapılan posta giderleri toplamı 38,90 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile anılan davalıya verilmesine,
7-Davalı ... ... ... Şirketi tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re'sen taraflara iadesine (HMK m.333),
9-Davalı ... tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde anılan davalıya iadesine,
10-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 02/12/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/12/2021
....
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.