Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3597
Karar No: 2022/5577
Karar Tarihi: 09.06.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3597 Esas 2022/5577 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Kadastro Mahkemesi'nde görülen davada, çekişmeli taşınmazın tespit tarihinden önceki dönemlere ait fotoğrafların ve yerel bilirkişilerin katılımıyla yeniden keşif yapılması gerektiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, bu kararı bozarak, keşif sırasında taşınmazın geçmişteki durumu, devri, kullanım şekli ve öncesinin devletin hüküm ve tasarrufundaki yerlerden olup olmadığı gibi bilgilerin alınmasını ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişilerle birlikte hareket edilerek yapılacak keşif sonrasında tüm delillerin birlikte değerlendirilerek karar verilmesini istemiştir. Karar, 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. Maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. Maddesi gereğince bozulmuştur.
8. Hukuk Dairesi         2021/3597 E.  ,  2022/5577 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Mahkemenin verdiği karar Yargıtay tarafından; “Mahkemece, doğru sonuca varılabilmesi için, çekişmeli taşınmazın tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ilişkin stereoskopik ... fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğünden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden oluşacak bilirkişi heyeti huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin devletin hüküm ve tasarrufundaki yerlerden olup olmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, jeodezi ve fotogrametri uzmanına belirtilen tarihlerde çekilmiş ... fotoğrafı üzerinde stereoskop aleti ile inceleme yaptırılmalı, ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazın öncesinin hangi nitelikte olduğu, zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü ve kimden kime aktarıldığı konusunda ayrıntılı rapor alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, raporlar arasında çelişki oluştuğu takdirde bu çelişki giderilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 131 ada 7 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 29.923,92 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı adına tapuya tesciline, kalan 475.389,46 metrekare yüzölçümündeki bölümün tespit gibi Hazine adına tapuya tesciline, karar verilmiş; hüküm davalı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşacağından, bu hakkın ihlal edilmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Mahkemece, fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 29.923,92 metrekare yüzölçümündeki bölüm yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de, fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 29.923,92 metrekare yüzölçümündeki yer bakımından yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 08.07.2005 tarihli ve 2005/4650-5231 sayılı ilamında da belirtildiği üzere Köşk Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan 06.12.2001 tarihli keşifte dinlenen zirai bilirkişi ... ... tarafından düzenlenen 06.12.2001 ve 16.10.2003 tarihli raporlarda;Taşınmaz üzerinde 1999 yılından beri meyve yetiştiriciliği yapıldığı, bir kısmında sebze yetiştirildiği, ancak bu işlemin yapılmasına 2-3 yıl önce başlanmış olabileceği, fidanların dikildiği alanlar incelendiğinde; toprak yapısının killi, milli ve humuslu bir yapıya sahip olduğu, %15 ila % 20 arasında meyilli bulunduğu, arazinin doğal örtüsü olan “geven, eğrelti otları ve yaban otları” gibi bitki kalıntılarına rastlandığı,halen sürülüp işlenen ve meyve fidanlarının dikildiği alanlarda da kalıntılara rastlandığı,taşınmaz üzerinde 2-3 yaşlarında toplam 340 adet meyve ağacının yer aldığı belirtilmiştir. Zirai bilirkişinin her iki raporunda açıkladığı taşınmazm niteliğine ilişkin bilgiler gözetildiğinde, ilke olarak “geven, eğrelti otları ve diğer yabani otların” mer'a bitki örtüsünü çağrıştırdığı açıktır. Her ne kadar Mahkemece köye ait tahsisli ve kadim mer’a kayıtları getirtilmiş ve 17.09.2019 tarihinde mahallinde yeniden keşif yapılmış ise de keşifte dava tarihinden (28.03.2001) evvel taşınmazın kadim mer’adan açılan yerden olup olmadığı şüpheden uzak bir şekilde belirlenmemiştir. Öte yandan; 14.10.2019 tarihli 3 kişilik ziraat bilirkişilerinden alınan raporda, taşınmaz içerisinde farklı yaşlarda olmak üzere kestane, ceviz, elma, kiraz gibi meyveler yanında fasulye, domates ve biber gibi sebze yetiştiriciliğinin yapıldığı, 25-30 yaşlarında olan ağaçların parselin kuzey doğusundan güney batısına doğru düzensiz bir şekilde uzandığı, 10-15 yaşlarında ağaçların ise parselin güney doğusunda belirli bir düzen içinde yer aldığı belirtilmiş olup gerek 06.12.2001 ve 16.10.2003 ziraat bilirkişi raporu gerekse 14.10.2019 tarihli üç kişilik ziraat bilirkişilerinin raporundan özellikler en yaşlı ağacın yaşı dikkate alındığında davacı ya da davacının zilyetliğini devraldığı kişilerin zilyetliklerinin 2001 yılından 20 yıl öncesine dayanıp dayanmadığı, zilyetliğin ne şekilde devam ettiği, niteliği açık ve net bir şekilde ortaya konmadan eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Hal böyle olunca; Mahkemece dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ilişkin stereoskopik ... fotoğrafları Harita Genel Müdürlünden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden oluşacak bilirkişi heyeti huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin devletin hüküm ve tasarrufundaki yerlerden olup olmadığı ,mer’adan açılıp açılmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, jeodezi ve fotogrametri uzmanına belirtilen tarihlerde çekilmiş ... fotoğrafı üzerinde stereoskop aleti ile inceleme yaptırılmalı, ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazın öncesinin hangi nitelikte olduğu, zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü ve kimden kime aktarıldığı konusunda ayrıntılı rapor alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, 2001 yılı öncesinde taşınmazın kısmen veya tamamen kazandırıcı zamanaşımı süresinin geçip geçmediğinin tespit edilmeli, raporlar arasında çelişki oluştuğu takdirde bu çelişki giderilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden Köşk Belediye Başkanlığına iadesine, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 09.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi