Esas No: 2022/2568
Karar No: 2022/5578
Karar Tarihi: 09.06.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/2568 Esas 2022/5578 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, Yavuzeli İlçesi'nde bulunan 152 ada 15 parsel ve 13.500,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın malikhanesi açık bırakılarak tespit edildiği kadastro davasında, davacıların feragatı nedeniyle davalarının reddi ve müdahil davacının davasının kabulüne karar vermiştir. Ancak davalı vekilleri tarafından temyiz edilen karar, dava dosyalarının tefrik edilmemesi ve yeterli araştırmaların yapılmaması nedeniyle bozulmuştur. Yerel mahkemece, taşınmazların tespiti için keşif yapılması ve davaların birleştirilerek yargılanması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432/1. maddesinde öngörülen 15 günlük temyiz süresinin geçtiği vurgulanmaktadır. Detaylı açıklama için ise HUMK'un 428/1 maddesi gösterilmiştir. Kararın düzeltme isteği için 15 gün içinde yapılması gerektiği de belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, müdahil davacı ... davasının kısmen kabulüne, diğer müdahil davacıların davalarının reddine karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Kadastro sırasında Yavuzeli İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 152 ada 15 parsel ve 13.500,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malikhanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir.
Davacı ... ... ve ... tarafından davalılar Hazine, ..., ... ve arkadaşları aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan elatmanın önlenmesi davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Yargılama devam ederken ... miras yoluyla gelen hakka dayanarak; ... satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmıştır.
Mahkemece mirasçılar arası hisse devrine ilişkin senedin değerlendirilmesi gereğine değinilen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacıların davasının feragat nedeniyle, asli müdahil ...’ın davasının ise esastan reddine müdahil ... davasının kabulüne; çekişmeli 152 ada 15 parsel sayılı taşınmazın 4/16 payının müdahil davacı ...,3/16 payının ...,3/16 payının ... ... , 3/16 payının ...,3/16 payının ... adına tespit ve tapuya tesciline, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yönünden; Hükmü temyiz eden ... vekiline gerekçeli kararın tebliğ edildiği 07.10.2015 tarihi ile temyiz tarihi olan 03.11.2015 tarihleri arasında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432/1. maddesinde öngörülen 15 günlük temyiz süresi geçmiş olduğundan temyiz inceleme istemi süresinde değildir.
2. Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, dava konusu 152 ada 15 parsel sayılı taşınmazın tarım arazisi vasfında olup, müdahil davacılar ... tarafından kullanıldığı kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davacılar ... ... ve ..., Yavuzeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 1990/120 Esas sayılı dosyasında müdahalenin men’i davası açmış, yargılama sırasında taşınmazın bulunduğu bölgede kadastro çalışmaları yapılması üzerine dava, Kadastro Kanunu'nun 27. maddesi gereğince görevsizlik kararıyla Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır.
... Kadastro Mahkemesi'nin 2012/9 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında, 02.12.2013 günlü celsede mahkemece, dava konusu her bir parsel uyarınca ayrı ayrı görülmesi halinde yargılamanın daha hızlı ilerleyeceği gerekçesi ile her bir parsel ile ilgili dava, dosyadan tefrik edilerek yargılamaya devam olunmuştur. Ne var ki; yerel mahkemece aktarılan davanın kapsamı yöntemine uygun şekilde belirlenmemiş, aynı hukuki sebebe dayanılarak aynı davacı tarafından açılan ve Kadastro Mahkemesine aktarılan davanın kapsamında kalan davaların birlikte görülmesi gerektiği göz ardı edilmiştir. Bunun için öncelikle; aynı hukuki sebebe dayanılarak aynı davacı tarafından açılan ve Kadastro Mahkemesine aktarılan davanın kapsamında kalan davaların birlikte görülmesi gerektiği göz önüne alınarak tefrik edilip ayrı esaslara kaydedilen derdest dava dosyaları birleştirilmelidir. Bundan sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, mahalli bilirkişi, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve tespit bilirkişileri huzuruyla yeniden keşif icra edilmelidir. Yapılacak keşifte öncelikle, yerel bilirkişi ve tanıklara aktarılan davanın dayanağı olan dava dilekçesi ve eki belgeler ayrıntılı biçimde okunup anlatılmalı, bundan sonra davaya konu edilen taşınmazın hudutlarının zeminde yerel bilirkişi ve tanıklarca ayrı ayrı gösterilmesi istenilmeli, bu yolla aktarılan davaya konu edilen taşınmaz ya da taşınmazların hangi taşınmaz ya da taşınmazlar olduğu, ada ve parsel numaraları duraksamaya meydan vermeyecek biçimde belirlenmeli, bu yolla aktarılan davanın kapsamı sağlıklı biçimde saptanmalı, dava konusu taşınmazın aktarılan davanın kapsamı içinde kalıp kalmadığı belirlenmeli, aynı hukuki sebebe dayanılarak aynı davacı tarafından açılan ve Kadastro Mahkemesine aktarılan davanın kapsamında kalan davaların birlikte görülmesi gerektiği göz önüne alınarak aktarılan davanın kapsamında kaldığı belirlenen taşınmazların tespit tutanakları ve eki belgeler ile dava dilekçesi birleştirilmeli, aktarılan davanın kapsamında kalan taşınmazlar belirlendikten sonra yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri, ne suretle kullanıldığı, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, mahkemece yapılacak gözlem tutanağa geçirilmeli, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeli, bundan sonra iddia ve savunma doğrultusunda toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin süre yönünden REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde davalı Yusufeli Belediyesine iadesine 09.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.