Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2012/20202 Esas 2012/26092 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/20202
Karar No: 2012/26092
Karar Tarihi: 18.12.2012

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2012/20202 Esas 2012/26092 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, oğlunun ölümüne neden olan bir bina yıkılması sonrası 80.000 TL manevi tazminat ve 1000 TL maddi tazminat talep etti. Davalılar arasında Belediye, Yüklenici ve Bakanlık bulunmaktadır. Mahkeme, davalı Belediye'nin kusuru nedeniyle 1.000 TL maddi tazminat ve 14.000 TL manevi tazminat ödemesine karar vermiştir. Ancak, davacıların avukatı, bilirkişi raporuna itiraz etmiş ve maddi tazminatın ıslah edilmesi için süre talep etmiştir. Mahkeme, ıslah talebi ile ilgili usul hükümlerine uyulmadığından hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri: HMK 83, HMK 176, HMK 177, HMK 181, HUMK 428.
3. Hukuk Dairesi         2012/20202 E.  ,  2012/26092 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Dava dilekçesinde 80.000 TL manevi tazminat ile fazlaya ilişkin hak saklı tutularak 1000 TL maddi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın davalı ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... Bakanlığı ve ... yönünden husumetten reddine, davalı ... yönünden kusur belirlenemediğinden bu kişi yönünden davanın reddine, davacı ..."in açtığı manevi tazminat davasının da reddine, davanın ... Belediyesi yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacılar vekili dilekçesi ile, 24.02.2004 tarihinde 981 sokak 51 no"da bulunan metruk binanın duvarlarının yıkılması sonucunda, müvekkilinin oğulları Serkan"ın öldüğünü; müvekkilinin olay nedeniyle duydukları acı ve üzüntü nedeniyle, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 80000 TL manevi ve 1000 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ... vekili, kusurlu olmadıklarını beyan ederek davanın reddini istemiştir.Davalı ... vekili ise, yıkımın belediye tarafından yüklenici ..."ya verildiğini, husumetin adı geçene yöneltilmesini talep etmiş, davanın reddini istemiştir.Diğer davalılar vekili ise, hizmet kusurlarının bulunmadığını, idari yargının görevli olduğunu savunmuş, esas bakımından da davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece; bilirkişi raporu esas alınarak, davanın ... Belediyesi yönünden kısmen kabulü ile taleple bağlı kalınarak 1000 TL maddi tazminatın ve toplam 14.000 TL manevi tazminatın 25.02.2004 olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı ... vekilinin bütün, davacılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, davacılar vekili, hükme esas alınan maddi tazminata dair bilirkişi raporuna itiraz ettiği gibi, rapor doğrultusunda maddi tazminat yönünden davayı ıslah etmeleri için süre talebinde de bulunmuştur. Mahkemece, hem ek rapor alınarak hükme esas alınan maddi tazminata dair itiraza ilişkin bir inceleme ve değerlendirme yapılmamış, hem de ıslaha ilişkin usul hükümleri uygulanmamıştır.
    Islahın ne biçimde yapılacağı, usulün 83 ve (yeni HMK 176. madde) ve onu izleyen maddeleri hükümlerinde duraksamasız belirtilmiştir.HMK."nun 177. maddesine göre "Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Islah, sözlü ve yazılı olarak yapılabilir. Karşı taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa, bu yazılı talep veya tutanak örneği, haber vermek amacıyla karşı tarafa bildirilir."
    Aynı Kanunun 181. maddesinde ise; " Kısmen ıslaha başvuran tarafa ıslah ettiği usul işlemini yapması için bir haftalık süre verilir. Bu süre içinde ıslah edilen işlem yapılmazsa, ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir." denilmektedir.
    O halde, mahkemece; öncelikle davacı tarafın maddi tazminat hesabına ilişkin bilirkişi raporuna yaptığı itiraz incelenip değerlendirilmeli; bundan sonra, ıslah talebiyle ilgili usul hükümleri çerçevesinde mehil verilip, oluşacak sonuç dairesinde hüküm kurulmalıdır.
    Yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.