22. Hukuk Dairesi 2014/4335 E. , 2015/13929 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, ücret, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin davalı işveren nezdinde 01.04.2005-18.10.2011 tarihleri arasında orta reyon şefi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödenmediğini, 2011/Ekim ayı ücret alacağının bulunduğunu belirterek söz konusu işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının 18.10.2011 tarihinden itibaren art arda 3 gün bildirimsiz ve mazeretsiz devamsızlık yaptığını, iş sözleşmesinin haklı olarak şirket tarafından feshedilmek zorunda kalındığını, herhangi bir alacağı olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ile bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili süresinde temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, davacının, davalı işyerinde haftanın yedi günü 08:30-22:00 saatleri arası çalıştığını iddia ettiği, davalı tarafınsa, davacının haftanın altı günü vardiya usulü ile çalıştığını, bu nedenle fazla mesai alacağı olmadığını savunduğu, alınan bilirkişi raporunda davacı tanık beyanlarına göre davacının haftanın altı günü günlük 3 saat, haftalık 18 saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek hesaplama yapıldığı, mahkemece bilirkişi raporuna itibarla takdiri indirim yapılması sonrası davacının hesaplanan fazla mesai alacağının kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı tanıkları davalı ile husumetli olan kişilerdir. Mahkemece her ne kadar husumetli tanık anlatımları esas alınarak fazla mesai hesabı yapılmış ise de, tüm dosya kapsamından, iş yerinde 08:30-19:00 ve 12:00-22:00 saatleri arasında vardiyalı çalışıldığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki, davacı tanıkları da,işyerinde vardiyalı çalışma olduğunu beyan etmişlerdir. Bu halde mahkemece belirtilen saatler arasında vardiyalı çalışıldığı kabul edilerek fazla mesai alacağı hesabının buna göre yapılması gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,16/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi