Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrasında davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı ... Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Mahkemece verilen ilk karar, Dairemizin temyiz denetimi üzerine 13.02.2014 gün ve 14774/25893 sayılı ilamla bozulduktan sonra yürütülen yargılamada 01.04.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespitine karar verilmiş olup yapılan araştırma ve değerlendirme üzerine, çakışan dönemlerde 506 sayılı Kanun/5510 sayılı Kanunun 4/1(a) maddesi kapsamındaki sigortalılığa geçerlik tanınması yerinde ise de aylık tahsis koşullarından prim borcuna ilişkin olarak bozma gereklerinin tam anlamıyla yerine getirilmediği belirgindir. Bu bakımdan, 3.301 gün söz konusu nitelikte, 2.206 gün 1479 sayılı Kanuna/5510 sayılı Kanunun 4/1(b) maddesine tabi sigortalılığı, 210 günlük askerlik borçlanması bulunan davacıya aylık bağlanırken 2829 sayılı Kanun hükümleri gereğince hizmet birleştirmesi yapılması gereğinden hareketle, prim borcu bulunup bulunmadığı, özellikle 08.03.2013 tarihinde ödenen 30.12.2004 – 05.08.2006 dönemi primleri içerisinde gecikme zammına karşılık gelen tutarın da olup olmadığı belirlenmeli, ayrıca, çakışan dönemler yönünden geçerli sayılmayan 1479 sayılı Kanuna/5510 sayılı Kanunun 4/1(b) maddesine tabi sigortalılığa ilişkin prim ödemeleri yapılmış ise bunların anılan gecikme zammını karşılayıp karşılamadığı açıklıkla ortaya konulmalı, ./.. yapılan araştırmada borcun varlığı saptandığı takdirde yatırılması için uygun süre tanınarak elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, aylık tahsisinde prim borcu bulunmaması koşuluna ilişkin mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kısmen reddedilen davada vekil ile temsil olunan Kurum yararına avukatlık ücreti belirlenmemesi de usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.