Esas No: 2016/14516
Karar No: 2021/1980
Karar Tarihi: 01.04.2021
Danıştay 4. Daire 2016/14516 Esas 2021/1980 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/14516
Karar No : 2021/1980
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, düzenlenen serbest meslek makbuzunda gösterilen tevkifat tutarının 2010/5 vergilendirme döneminde beyan edilmediğinden bahisle re'sen tarh edilen gelir (stopaj) vergisi ile kesilen tek kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; olayda, davacı belediye aleyhine sonuçlanan mahkeme kararı sonrası karşı tarafa icra dairesi aracılığıyla uyuşmazlık konusu dönemde ödemiş olduğu vekâlet ücreti üzerinden yapması gereken gelir (stopaj) vergisi kesintisini beyan etmediğinin tespit edilmesi üzerine, davacı adına dava konusu cezalı tarhiyat yapılmış ise de, davacı taraf söz konusu vekâlet ücretini karşı tarafa cebri icra yoluyla ödediğinden, ödediği vekalet ücreti tutarı üzerinde tasarruf yetkisine sahip olmadığı, aksi hâlde icraya konan tutarın tamamını yatırmadığından bahisle haciz tehdidi ile karşı karşıya kalma ihtimalinin bulunduğu, ayrıca davacının söz konusu tutarı herhangi bir kesinti yaparak ödediği hususunda da davalı idarenin bir tespitinin bulunmadığı, dolayısıyla davacının icra kanalıyla karşı tarafa ödediği vekâlet ücreti üzerinden, icra dairesince ilgilisine ödeme yapılırken gerekli tevkifatın yapılması ve avukat tarafından düzenlenen serbest meslek makbuzunun icra dairesine verilmesi suretiyle icra dairesinin bağlı olduğu vergi dairesine, icra dairesince beyan edilerek ödenmesi gereken gelir stopaj vergisinden, hiçbir zaman karşı karşıya gelmediği gibi kendisinden bir hizmette almadığı, kanunen bir hizmet alması da mümkün bulunmayan karşı taraf vekili tarafından serbest meslek makbuzu düzenlenmesi ve davacı belediyenin adına yer verilmesi nedeniyle davacının sorumlu tutulmasına olanak bulunmadığı, aksine düşüncenin, davacının mükerrer olarak vergiyi ödemeksizin (hem vergi dahil ücretin icra dairesine ödenmesi, hem de tevkif etmediği bir tutarın tevkif edilmiş gibi beyan edilerek ödenmesi) icra takibinden kurtulamaması ve icra dosyasının kapanmaması anlamına geleceği, buna göre, davacı tarafından, icra emri gereğince karşı tarafa yapılan vekâlet ücreti ödemesi üzerinden gerçekleştirilen gelir vergisi tevkifatının, beyan edilmediğinden bahisle uyuşmazlık konusu dönem için davacı adına tarh edilen vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Küçükyalı Vergi Dairesi mükellefi avukat … hakkında yapılan vergi incelemesinde, mükellefin 2010 takvim yılı gelir vergisi beyannamesinde davacı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı adına serbest meslek makbuzu düzenleyerek beyan ettiği, ancak kesinti yoluyla ödenen verginin davacı tarafından beyan edilmediğinin tespit edildiği, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesine göre, dava sonunda mahkeme ilamına göre veya icra takibi sonucu verilen kararla avukatlık tarifesine dayanılarak karşı tarafa yüklenilecek vekâlet ücretinin aynı Kanun'un 65 ve 66. maddeleri uyarınca serbest meslek erbabı olan avukatlara ödenmesi hâlinde Bakanlar Kurulu Kararı gereği sorumlularca %20 oranında gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması gerektiği, Kanunun açık hükmüne göre vekâlet ücreti ödemesi yapan davacı belediyenin Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesi uyarınca tevkifat yapmakla yükümlü bulunduğu, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, belediye ile avukat arasında 2010 yılı öncesi ve sonrası herhangi bir avukatlık hizmet sözleşmesi, vekâlet ilişkisi, avukat müvekkil ilişkisi kurulmadığı, öte yandan Belediye Giderler Müdürlüğü tarafından söz konusu avukata Belediye vekili sıfatıyla herhangi nakden ya da hesaben yapılan bir ödemenin de bulunmadığı, bu haliyle avukat tarafından belediye adına borçlu sıfatıyla serbest meslek makbuzu kesilmesini gerektirir bir durumun da söz konusu olmadığı, karşı taraf aleyhine hükmedilen vekalet ücreti ödemelerinde ise Belediyenin bir mahalli idare kurumu olup 15 Ağustos 2007 tarih 26614 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Mahalli İdareler Harcama Belgeleri Yönetmeliği’nin 24/1-b-4. maddesinde; "ödemenin doğrudan icra dairesinin vezne veya banka hesabına yapılması halinde serbest meslek makbuzunun aranmayacağı" hükmüne göre icra dairesine yapılan ödeme nedeniyle serbest meslek makbuzu alma zorunluluğunun bulunmadığı gibi icra müdürlüğünün talebiyle icra veznesine yada hesabına yapılan ödemelerin icra müdürlüğü tarafından yapılan ''dosya hesabı'' doğrultusunda yapıldığı, iş bu dosya hesabında icra dairesince stopaj tevkifatı yapılmadığından kurumca tevkifat yapılarak ödeme yapılması halinde icra müdürlüğü tarafından bu durumun eksik ödeme olarak kabul edildiği ve borcun kapatılmadığı uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir durum olduğu, borçlu sıfatıyla tek taraflı olarak dosya hesabı yaparken tevkifat yapılmasına hukuken ve fiilen imkan bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.