Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13051
Karar No: 2016/14390
Karar Tarihi: 23.05.2016

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/13051 Esas 2016/14390 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/13051 E.  ,  2016/14390 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından, murisin borcundan dolayı, mirasçı olan borçlular hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlular vekili, icra mahkemesine başvurusunda, murisin borcundan dolayı doğrudan mirasçılar aleyhine takip başlatılamayacağını, aksi düşünülse bile, murisin kredi borcuna ilişkin mirasçılara bilgi verilmeden takibe girişilemeyeceğini, murisin mirasçıları olduklarını gösterir ibare bulunmaksızın ödeme emri gönderilemeyeceğini, ödeme emrinde belirtilen faiz alacağının başlangıç tarihinin ve faiz oranının açıkça gösterilmediğini ve borçlulardan ...’in haciz tehdidi ile usulsüz olarak borcu yüklenmek zorunda bırakıldığını belirterek takibin ve borçlu ... hakkında yapılan işlemin iptali ile hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş, Mahkeme, icra takibinin, muris ölmeden evvel başlatılmadığı bu nedenle mirasçılara karşı doğrudan icra takip yapılamayacağını ve bu hususun takibin her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiğini belirterek takibin iptaline karar vermiştir.
    Şikayet ve icra takip dosyasının incelenmesinde, muris ...’in 14.02.2014 tarihinde vefat ettiği, murisin kredi ve kredi kartı borcundan dolayı, mirasçıları ..., ..., ..., ... hakkında 05.09.2014 tarihinde icra takibine başlandığı, ödeme emrinin, tüm borçlulara, en son tebligatın 19.09.2014 tarihinde yapılmak suretiyle, tebliğ edildiği, borçlulardan ...’in, 19.09.2014 tarihinde takip dosyasına başvurarak, her türlü dava ve itiraz hakkından vazgeçip takip borcuna yönelik olarak, icra müdür yardımcısı huzurunda alacaklı ile, İİK"nun 111. maddesi gereğince taksitlendirme sözleşmesi imzaladığı, iş bu şikayet için icra mahkemesine başvuru tarihinin ise 13.02.2015 olduğu görülmüştür.
    İİK"nun 53. maddesine göre terekenin borçlarından dolayı ölüm günü ile beraber üç gün içinde takip geri bırakılır. Mirasçı mirası kabul veya reddetmemişse bu hususta Türk Medeni Kanunu’nda belirlenen müddetler geçinceye kadar takip geri kalır.
    TMK"nun 606/1. maddesine göre ise mirası ret süresi üç aydır. Buna göre murisin ölümü üzerine üç gün ve devamında üç ay süre ile mirasçıları hakkında takip yapılamaz.
    Somut olayda şikayetçi borçluların murisi olan ...’in 14.02.2014 tarihinde vefat ettiği, 3 aylık süre dolduktan sonra 05.09.2014 tarihinde, şikayetçi mirasçılar aleyhine icra takip yapıldığı, yapılan takibin İİK"nun 53. maddesine uygun olduğu anlaşılmaktadır.
    İİK"nun 16. maddesine göre; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere icra ve iflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.”
    Borçlular vekili, murisin kredi borcuna ilişkin mirasçılara bilgi verilmeden takibe girişilemeyeceği ve murisin mirasçıları olduklarını gösterir ibare bulunmaksızın ödeme emri gönderilemeyeceğine dair şikayetinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesine yapılması gerektiği ancak şikayetin 7 günlük süreden çok sonra yapıldığı bu nedenle de (şikayetin) süresinde olmadığı anlaşılmaktadır.
    Diğer taraftan ödeme emrinde belirtilen faiz alacağının başlangıç tarihinin ve faiz oranının açıkça gösterilmediğine ilişkin iddialar borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre İİK"nun 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine, icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup bir hukuki sonuç doğurmaz.
    İİK.nun taksitle ödeme başlıklı 111.maddesinde aynen; "Borçlu alacaklının satış talebinden evvel borcunu muntazam taksitlerle ödemeği taahhüt eder ve birinci taksiti de derhal verirse icra muamelesi durur. Şu kadar ki borçlunun kafi miktar malı haczedilmiş bulunması ve her taksitin borcun dörtte biri miktarından aşağı olmaması ve nihayet aydan aya verilmesi ve müddetin üç aydan fazla olmaması şarttır. Borçlu ile alacaklının borcun taksitlendirilmesi için icra dairesinde yapacakları sözleşme veya sözleşmelerin devamı süresince 106 ve 150/e maddelerindeki süreler işlemez. Ancak bu sözleşme veya sözleşmelerin toplam süresinin on yılı aşması halinde, aştığı tarihten itibaren süreler kaldığı yerden işlemeye başlar. Taksitlerden biri zamanında verilmezse icra muamelesi ve süreler kaldığı yerden devam eder" düzenlemesine yer verilmiştir.
    Taksitlendirme sözleşmesinde, ödemeyi ikiye ayırmak gerekir. Birincisi İİK.nun 111.maddesinin 1. ve 2.fıkralarında düzenlenen borçlunun yasal hakkından doğan taksitlendirme, ikincisi ise, hacizden önce veya sonra alacaklının kabulüne bağlı olan taksit sözleşmesi ile yapılan taksitlendirmedir. ( Kuru, Baki; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, (İstanbul: Türkmen Kitabevi, 2004), Sh.522 - 525 arası)
    Somut olayda borçlu ... ile alacaklı arasında, icra müdür yardımcısı huzurunda düzenlenen 19.09.2014 tarihli sözleşme, alacaklının kabulüne bağlı olan taksit sözleşmesi niteliğinde olup, İİK.nun 111. maddesinin aradığı şekil şartlarına uygun olup, bahse konu evrakın icra müdürlüğü huzurunda yapılmadığı iddiası dar yetkili olan icra mahkemelerinde incelenemez.
    Bu durumda, mahkemece, borçlular vekilince öne sürülen iddialar hakkında, yukarıda yazılan gerekçe doğrultusunda, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi