Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, davacıların anneleri olan desteklerinin davalı şirketin trafik sigortacısı olduğu araçta yolcu iken yaşanan tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini, kazanın oluşunda desteğin bir kusuru bulunmadığını, dava açılmadan önce sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin yetersiz kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydı ile her 4 çocuk için ayrı ayrı 2.000,00TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 2.000,00TL hastane masrafının davalı şirkete müracaat tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş iken; ıslah dilekçesi ile destekten yoksun kalma talebini arttırmış ve yargılama esnasında hastane masrafı talebini atiye terk ettiğini belirtmiştir. Davalı vekili, dava açılmadan önce ödeme yapılarak ibraname alındığından davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davacıların hastane masrafları ile ilgili açtıkları davanın işlemden kaldırılmasına, davacı Ayşe için 502TL, davacı Seher için 2.125,78 TL, Cihan için 4.426,92 TL, Elif için 7.646,57 TL destekten yoksun kalma tazminatının 02/09/2010 tarihinden itibarenişleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-6100 sayılı HMK"nun geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2013 tarihinden itibaren 1.822 TL’ye çıkarılmıştır. Temyize konu davacı Ayşe bakımından verilen 502,00TL lik karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden, davalı yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalının davacılardan Ayşe"ye yönelik temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğu ibranamenin düzenlendiği tarih ile dava tarihi davası ile 2918 sayılı yasanın 111.maddesinde öngörülen 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçmemiş bulunmasına göre, davalı vekilinin davacı Ayşe dışındaki diğer tüm davacılara yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin davacı Ayşe hakkında verilen 502,00 TL"lik karara yönelik temyiz itirazlarının temyize getirilen miktara yönelik hükmün kesin olması nedeniyle reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin Ayşe dışındaki diğer davacılara yönelik temyiz itirazlarının reddi ile verilen kararın ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 718,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 02.07.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.