14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/12433 Karar No: 2013/15830 Karar Tarihi: 18.12.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/12433 Esas 2013/15830 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/12433 E. , 2013/15830 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 18.10.2010 gününde verilen dilekçe ile yola elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, yola elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir Davacı vekili, davalı adına kayıtlı ... Köyü 664, 665 ve 666 parsel sayılı taşınmazlardaki üzüm asmalarının kadastro paftasındaki mevcut yolu kapattığını belirterek yola elatmanın önlenmesi ve asmaların kal"ini talep etmiştir. Davalı vekili, dava konusu taşınmazları 1996 yılında üçüncü şahıstan satın aldığını, taşınmazların arasından yol geçtiğini bilmediğini, ayrıca çevrede iki adet yol olduğunu, geçişi sağlamak üzere arazisinin güneyinden de araç geçişine elverişli yol açtığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, paftada yol olarak gösterilen bilirkişi krokisinde (A) ve (B) harfleri ile belirtilen yerlerin 1982-1983 yılından beri yol olarak kullanılmadığı ve davalı tarafından taşınmazlarının bir bütün olarak kullanıldığı, davalının kendi taşınmazından raporda (C) harfi ile gösterilen kısmın yol olarak kullanılmasına izin verdiği, bu yolun vatandaşlara faydasının daha fazla olduğu, davanın hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde bulunduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanununun 715. ve 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesi gereğince yollar paralı veya parasız kullanımı kamuya tahsis edilen veya kamunun kadimden beri yararlandığı orta malı taşınmazlardır. Bu özellikleri gereği yoldan yararlanma hakkı olan özel kişilerin de, varsa elatmanın giderilmesi için dava açmaya hakları vardır. Somut olayda, dava konusu 16.10.2012 tarihli fen bilirkişileri rapor ve krokisinde davalı adına kayıtlı 664,665 ve 666 parsel sayılı taşınmazlar arasında kırmızı ile taralı (A) harfi ile gösterilen 484 m2"lik kısmın ve (B) harfi ile gösterilen 346 m2"lik kısmın kadastrol yol olarak sınırlandırılıp tespiti yapılarak paftasında kadastrol yol olarak gösterildiği, davalı tarafından da bu bölüme tecavüz edildiği tespit edilmiştir. Dava konusu yolun, uzun bir süredir 664, 665, 666 sayılı parsel maliki tarafından kullanılmakta olması kadastrol yol olmadığını göstermez. Bu nedenle mahkemece, davalının yola müdahalesi sabit olduğundan 16.10.2012 tarihli fen bilirkişi raporu ile ekindeki krokiye göre (A) ve (B) harfleri ile gösterilen yerlere ilişkin olarak davanın kabulü gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 18.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.