Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3671
Karar No: 2020/618
Karar Tarihi: 03.03.2020

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/3671 Esas 2020/618 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı banka ile davalı şirket arasındaki kredi sözleşmesine diğer davalıların müteselsil kefil olduğu ve borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek davalılara ihtarname gönderildiği ve takip yapıldığı belirtilmiştir. Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda asıl borçlu şirketin temerrüde düştüğü, diğer borçlu davalıların sözleşmenin kefili olması nedeniyle temerrüdün takiple gerçekleştiği, kefil olan davalılar yönünden ise asıl alacağın, akdi faiz, BSMV ve masraf gibi kalemlerle birlikte 2.265.997,89 TL olduğu ve tüm davalılar yönünden 2.247.557,06 TL asıl alacak üzerinden yıllık %94,5 temerrüt faizinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul edilmesine karar verilmiştir.
İlgili Kanun Maddeleri: İİK'nın 45. maddesi, 68/b maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2018/3671 E.  ,  2020/618 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
    SAYISI : 2017/927-2018/254

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı (temlik eden) vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı (temlik alan) vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. Av. ...’ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davacı ile davalılardan ... Denizcilik Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine diğer davalıların müteselsil kefil olduklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek davalılara ihtarname gönderildiğini, asıl borçlu hakkında, asıl borcun teminatı olarak verilen 3 adet otobüs üzerindeki rehin bedelinin mahsubu ile bu teminatla karşılanamayan kısım için ve müşterek borçlu müteselsil kefil olan diğer davalılar hakkında da alacağın tamamının tahsili amacıyla İstanbul 1. İcra Müdürlüğünün 2011/15344 E. sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve davalılar aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, dava konusu alacakla ilgili taraflar arasında 5 adet genel kredi sözleşmesinin imzalandığını ve bu sözleşmeler kapsamında davacıya ödemeler yapıldığını, kat ihtarının borcun kefili olan davalılara tebliğ edilmediğini, alacağın rehinle temin edilmiş olması karşısında kefillerin borcun tamamından sorumlu tutulmasının da yasaya aykırı olduğunu, istenen faizin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacı banka ile davalı ... Tic. Ltd. Şti. arasında 03.04.2008 tarihli 10.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinin akdedildiği, diğer davalıların bu sözleşmeyi aynı limitle müteselsil kefil olarak imzaladıkları, asıl borçlu şirkete bu sözleşme kapsamında kullandırılan kredinin teminatı olmak üzere dava dışı ... Turizm Loj. Oto San. Tic. Ltdi. Şti. tarafından 03.04.2008 tarihli sözleşme ile 3 adet Mercedes Benz marka 2009 model otobüsün trafik kaydına davacı yararına rehin kaydının işlendiği, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek davalılara ihtarname gönderildiği, davalılar aleyhine takip başlatıldığı, taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinin geri ödeme planında akdi faizin aylık %1.15 olup yıllık %13.80 olacağının kararlaştırıldığı, buna göre uygulanması gereken akdi faizin yıllık %13.80 olduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 2016/13978 esas ve 2017/1876 karar sayılı ve 08/03/2017 tarihli kararı ile; "Davacı banka lehine kredi borcunun teminatı olmak üzere 1.545,000 TL limit ile taşınır rehni tesis olunmuştur. Davacı banka borcun ödenmemesi üzerine hesabı kat ederek İİK"nun 45. maddesi uyarınca asıl borçlu hakkında rehnin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatmış, ayrıca rehni aşan kısım için asıl borçlu ve tüm borç için kefiller hakkında ilamsız icra takibi yapmıştır. Rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde rehin limit ile sınırlı olduğundan asıl alacak (rehin tutarı) için talep edilemeyen takipten sonra işleyecek temerrüt faizi ilamsız takipte talep edilmiş olup, rehin tutarı tahsil olunana kadar bu miktara temerrüd faizi talebinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece rehni aşan kısım için yapılan icra takibinde davacının rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yaptığı icra takibinde talep edemediği işleyecek temerrüd faizi yönünden de hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde sadece rehni aşan alacak tutarı üzerinden temerrüd faizine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Diğer yandan kullandırılan kredi yabancı para cinsinden olup, sözleşmede hesabın katı tarihinde uygulanacak kurun, alacaklı bankanın döviz satış kurunun esas alınacağı yönünde düzenleme mevcuttur. Hal böyle olunca alacağın TL cinsinden miktarının tespitinde sözleşme hükümlerine göre hesaplama yapılması gerekirken merkez bankası kurları dikkate alınarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre karar verilmesi de isabetsizdir." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda benimsenen bilirkişi raporuna göre asıl borçlu davalı ... Tic. Ltd. Şti.’nin 19.09.2011 tarihinde temerrüde düştüğü, diğer borçlu davalıların sözleşmenin kefili olması nedeniyle İİK’nın 68/b maddesinin uygulanamayacağı dolayısıyla temerrüdün takiple gerçekleştiği, kat tarihi itibariyle alacaklı bankanın döviz satış kuru esas alındığında asıl alacağın 2.248.740,22 TL olduğu, asıl borçlu davalı ... Tic. Ltd. Şti.’nin sorumlu olduğu tutarın, toplam sorumlu olduğu tutardan rehin bedelinin tenzil edildikten sonra kalan 738.187,02 TL olduğu, kefil olan davalılar yönünden ise 2.247.557,06 TL asıl alacak, 17.231,27 TL akdi faiz, 861,56 BSMV, 348,00 TL masraf olmak üzere toplam 2.265.997,89 TL olduğu, tüm davalılar yönünden 2.247.557,06 TL asıl alacak üzerinden yıllık %94,5 temerrüt faizi uygulanması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve davalılar aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmiş hüküm davacı (temlik eden) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı ...Ş. Yerel mahkemece verilen hükmü temyiz ettikten sonra müddeabihi ... Varlık Yönetimi A.Ş."ne temlik etmiş ve duruşmaya temlik alan vekili gelmiştir. Müddeabih hüküm verildikten sonra temlik edildiği için temyiz incelemesi sırasında HMK"nun 125/2 maddesinin uygulanmasına imkan yoktur. Temyiz incelemesi hükmün davacı ...Ş. tarafından temyiz edildiği dikkate alınarak yapılmıştır.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı (temlik eden) vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava kısmen kabul edilmiş olup, davanın kısmen reddedilen kısmına göre davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretinin davacı aleyhine olacak şekilde fazla hesaplanmış olması nedeniyle hükmün davacı yararına bozulması gerekmekte ise de bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının “Davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 71.704,75 TL nispi vekalet ücretinin (davalı ... Ltd. Şti. Lehine 71.704,75 TL, diğer davalılar lehine 7.391,54 TL olmak üzere) davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,” şeklindeki 9. paragrafının tamamen hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “Davanın reddedilen kısmına göre hesaplanan 7.391,54 TL nisbi vekalet ücretinin (Davacı ... Tic. Ltd. Şti. için 5.500,65 TL olmak üzere) davacıdan alınarak davalılara verilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı (temlik eden) vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 9. paragrafında yer alan “Davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 71.704,75 TL nispi vekalet ücretinin (davalı ... Ltd. Şti. Lehine 71.704,75 TL, diğer davalılar lehine 7.391,54 TL olmak üzere) davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,” sözcüklerinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “Davanın reddedilen kısmına göre hesaplanan 7.391,54 TL nisbi vekalet ücretinin (Davalı ... Tic. Ltd. Şti. için 5.500,65 TL olmak üzere) davacıdan alınarak davalılara verilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı (temlik alan) yararına duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya (temlik eden) iadesine, 03.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi