9. Hukuk Dairesi 2020/6588 E. , 2021/3733 K.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ...Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının, 19/06/2015 dönemine kadar olan ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının Eskişehir 2. İş Mahkemesi"nin 2015/205 Esas, 2016/174 Karar sayılı kararı ile ödendiğini, 20/06/2015 sonrasında ise ödeme yapılmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilinin maaş farkı alacakları ve 6772 sayılı Kanun"a göre ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının ihale alan firmanın çalışanı olduğunu, numune alma ve hazırlama işinin asıl işin parçası olmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının 20.06.2015-01.12.2016 tarihleri arasındaki Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklı ücret farkı ve ilave tediye ücretlerinin kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince davalı ile dava dışı alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu, davacının baştan itibaren asıl işveren işçisi kabul edilmesi gerektiği, davacının ücret ve işçilik alacaklarını asıl işveren işçileri emsal alınarak talep edebileceği, davacının ücret farkı ve ilave tediye alacağı bulunduğu, davacının taleplerinin net olarak talep etmesine rağmen maddi hata yapılarak brüt olarak karar verildiği, taleple bağlılık kuralı gereği ilave tediye alacağı için yasal faiz oranını aşmamak kaydı ile bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmetmek gerekirken yasal faize hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırarak ilave tediye ve ücret alacakları yönünden faiz ve net rakamlar üzerinden tekrar hüküm kurulmuştur.
Temyiz:
Karar süresinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinden faydalanıp faydalanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 39. maddesi gereğince işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinden yararlanma taraf işçi sendikasına üyelikle veya sendikaya dayanışma aidatı ödemekle mümkündür.
Somut olayda; davacı işçinin baştan itibaren davalı işverenin işçisi sayılması gerektiğinin tespitine yönelik kararı isabetlidir. Ancak davacının davalı işveren işyerinde uygulanmakta olan Toplu İş Sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üyeliği veya dayanışma aidatı ödeyerek faydalanma talebi de bulunmadığı dönem yönünden Toplu İş Sözleşmesinden faydalanması olanaklı değildir. Her ne kadar davacının daha önce açtığı davada Toplu İş Sözleşmesinden faydalanabileceği kabul edilerek yapılan hesaplamaya göre sonuca gidilmiş ve onanmış ise de belirtilen dosyada davalının ücret farkı alacağına yönelik açık temyizi bulunmadığı anlaşılmıştır. Kayden işveren görünen alt işverenin işkolunun farklı olması sebebi ile sendikaya üye olunamadığı ileri sürülmüşse de; 6356 sayılı Kanun"un 17/4. maddesi gereğince bir işyerinde yardımcı işlerde çalışan işçiler de, işyerinin girdiği işkolunda kurulu bir sendikaya üye olabilir.
Davacının davalı işveren işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya 18/01/2016 tarihinde üye olduğu görülmektedir. Öncelikle ilgili sendikadan davacının üyeliğinin işverene bildirilip bildirilmediği araştırılmalı, bu durum sabit ise davacının sendikaya üye olduğu tarihte almakta olduğu ücretine, Toplu İş Sözleşmesinden yararlanmaya başladığı tarihte yürürlükte olan Toplu İş Sözleşmesi hükümleri uygulanmak suretiyle artışlar yapılmalı ve tespit edilen ücretlerine göre hesaplanacak olan fark ücret ve ilave tediye alacakları; Toplu İş Sözleşmesinden faydalanmadığı dönem yönünden ise fiilen aldığı ücrete göre hesaplanacak olan ilave tediye alacağı hüküm altına alınmalıdır. Bu yönler gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.