3. Hukuk Dairesi 2012/22297 E. , 2012/26063 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde kira tespitine ilişkin hükmün tavzihine karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece tavzih talebinin kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, 1.8.2010 tarihinden itibaren aylık kiranın 12.500 TL. olarak tespitine karar verilmesi istenilmiş, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar süresinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 8.3.2012 tarih ve 1185 – 6247 sayılı kararı ile Onanarak kesinleşmiştir.Davacı taraf, kararın hüküm bölümünde belirtilen 12.500 TL. kira bedelinin, net kira bedeli olarak belirtilmesi gerektiği gerekçesi ile, hükmün tavzihen düzeltilmesini talep etmiş, mahkemece, tavzih talebinin kabulüne karar verilmiştir.Hükümlerin tavzihi; hükmün müphem olması veya birbirine aykırı (çelişik) fıkralar ihtiva etmesi halinde, hükmün gerçek anlamının meydana çıkarılması için başvurulan bir yoldur.6100 sayılı HMK.nun 305, ( HUMK m. 455 te) ; "Hüküm müphem ve gayrivazıh olur veya mütenakız fıkralar ihtiva ederse icrasına kadar iki taraftan her biri ilamın tavzihini ve tenakuzun ref"ini isteyebilir" denmektedir.Bu madde hükmünde belirtildiği gibi, açık olmayan veya çelişik fıkraları kapsayan hükümlerin açıklanması istenebilir. Yargılamanın iadesine karar verilmedikçe veya hüküm temyiz edilip bozulmadıkça, verilen hükmün değiştirilmesi mümkün değildir. Hükümlerin tavzihi de bunun bir istisnası olarak kabul edilemez. Hakim burada hükmün başka türlü anlaşılmasını önlemek için gerçeği ortaya koymakla ödevlidir.Tavzih, kural olarak sadece hüküm fıkrası hakkında olur. Hükmün gerekçesinin açıklanması için, tavzih yoluna başvurulamaz. Ancak, hüküm fıkrası ile gerekçe arasında bir çelişki varsa, bu çelişkinin giderilmesi için tavzih yoluna başvurulabilir. (YHGK"nın 14.06.1967 gün ve 1967/9-462 E, 300 K, sayılı ilamı)Tavzih yoluna başvurabilmek için hükmün kesinleşmesini beklemeye gerek yoktur. Kesinleşmemiş olan kararlar hakkında da hükmün icrasına (yerine getirilmesine) kadar tavzih istenebilir. Fakat tavzih talebinde bulunulmakla temyiz süresi durmaz.
İlamın icraya konmasından sonra da, ilam tamamen icra edilinceye kadar hükmün tavzihinin istenilmesi mümkündür. Hakim, tavzih yolu ile hükümde unutmuş olduğu talepler hakkında karar verip bunu hükmüne ekleyemez. Bunun gibi hüküm verirken unutmuş olduğu vekalet ücreti veya faiz hakkında tavzih yolu ile bir karar verip, bunu hükmüne dahil edemez. Aynı şekilde; kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişki de tavzih yolu ile giderilemez. Bütün bu anlatımlardan çıkan netice, tavzih yolu ile kesinleşmiş olan hüküm sınırlandıramaz, genişletilemez ve değiştirilemez. (Prof, Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Altıncı Baskı, 2001. cilt 5, sayfa 5270 vd.)
Açıklanan kuralların ışığında somut olaya bakıldığında; mahkemece; yapılan bu saptamalardan dolayı, açıklama anlamına gelen tavzih yoluyla verilen hükmün sınırlandırılmasının, genişletilmesinin ve değiştirilmesinin mümkün olamayacağı davacı vekilince ileri sürülen isteğin hükmün değiştirilmesi niteliğinde ve içeriğinde olması nedeniyle ancak temyiz konusu yapılabileceği davacı vekilinin talebinin tavzih yoluyla karşılanmasına yasal olanak bulunmadığından, tavzih isteğinin reddine dair karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hükmün tavzihine yönelik hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,18.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.