Esas No: 2020/2625
Karar No: 2021/688
Karar Tarihi: 01.04.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2625 Esas 2021/688 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2625
Karar No : 2021/688
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Anonim Şirketi
VEKİLLERİ : Av. ... , Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Sendikası
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onikinci Dairesinin 31/10/2019 tarih ve E:2018/3180, K:2019/8106 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı Sendika tarafından, PTT Genel Müdürlüğü Aydın PTT Başmüdürlüğünün ''Konut tahsis komisyonu tespiti' konulu, ... tarih ve ... sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketinin ''Lojman tahsis komisyonu'' konulu, ... tarih ve ... sayılı işleminde yer alan "...ayrıca konut tahsis komisyonlarına kuruluşumuz genelinde en çok üye kaydetmiş yetkili sendika temsilcisinin de katılması gerekmektedir..." ibaresinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onikinci Dairesinin 31/10/2019 tarih ve E:2018/3180, K:2019/8106 sayılı kararıyla;
Dava konusu, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketinin ''Lojman tahsis komisyonu'' konulu, ... tarih ve ... sayılı işleminde yer alan "...ayrıca konut tahsis komisyonlarına kuruluşumuz genelinde en çok üye kaydetmiş yetkili sendika temsilcisinin de katılması gerekmektedir..." ibaresinin incelenmesinden;
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun 3. ve 42. madde hükümlerine göre, kamu görevlileri sendika ve konfederasyonlarının kuruluşu, yetkili organlarının oluşumu ve bu organların çalışma usulleri ile görevleri, sendika ve konfederasyonların tüzel kişi olarak hak ve yükümlülükleri ve faaliyetleri gibi konularda karşılaşılacak sorunları gidermeye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının, personel konularına ilişkin olarak karşılaşılacak sorunları Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının görüşlerini alarak gidermeye Devlet Personel Başkanlığının yetkili olduğu, 14/12/2010 tarih ve 27785 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sendikal Gelişmeler Doğrultusunda Alınacak Önlemler konulu, 2010/26 sayılı Başbakanlık Genelgesinin 3. paragrafının ikinci kısmında; katılımcı ve demokratik yönetim anlayışının gerçekleştirilmesi ve şeffaflığın sağlanması açısından kamu personelini ilgilendiren lojman, kreş vb. sosyal haklara ilişkin olarak yapılan çalışma ve komisyonlara; uygulamanın kapsamına giren kurum, birim veya işyeri bazında en çok üye kaydetmiş sendikadan bir temsilcinin katılımına imkan sağlanacağı kuralına yer verildiği,
Öte yandan, dosya kapsamı içerisinde yer alan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ... tarih ve ... sayılı komisyonlar hakkındaki yazısında, ilgili Başbakanlık Genelgesine yer verilerek, sosyal haklarla ilgili oluşturulacak komisyonlara, komisyonun görev alanına giren birim, işyeri veya kurumda en çok üyeye sahip sendika tarafından bir temsilcinin seçilebileceğinin belirtildiği, ayrıca Devlet Personel Başkanlığının ''Konut tahsis komisyonu'' konulu, ... tarih ve ... sayılı yazısında da, oluşturulacak konut tahsis komisyonlarında görev yapmakta olunan ilgili idarede en çok üye kaydetmiş sendika temsilcisinin katılması gerektiği görüşüne yer verildiği,
Yine benzer bir uyuşmazlıkta, dosya kapsamındaki davacı sendikanın, görüş almak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na başvurusu neticesinde, anılan Bakanlığın ... tarih ve ... sayılı cevabi yazısında, Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü merkezinde oluşturulan lojman tahsis komisyonuna uygulamanın kapsamına giren kurum, birim veya işyeri bazında en çok üye kaydetmiş sendika temsilcisinin katılmasının uygun olacağı görüşüne yer verildiği,
Bu durumda, ilgili mevzuat ve bu konu ile ilgili görüş yazıları uyarınca, kamu personelini ilgilendiren lojman, kreş vb. sosyal haklara ilişkin olarak yapılan çalışma ve komisyonlara, uygulamanın kapsamına giren kurum, birim veya işyeri bazında en çok üye kaydetmiş sendikadan bir temsilcinin katılacağı hususu dikkate alındığında, uygulamanın kapsamına giren Aydın PTT Başmüdürlüğünde oluşturulan lojman tahsis komisyonunda, söz konusu yerde en çok üyeye sahip sendikanın temsilcisinin yer alması gerektiğinden, Türkiye genelinde en çok üyeye sahip sendika temsilcisine yer verilmesi yolunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı,
Nitekim, bila tarihli Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi Konut Usul ve Esasları'nın ''Konut tahsis komisyonları'' başlıklı 6. maddesinin üçüncü fıkrasında; taşra konut tahsis komisyonunun, başmüdür yardımcısı olan illerde başmüdür yardımcısı başkanlığında, başmüdür yardımcısı olmayan illerde ise, başmüdürün uygun göreceği birim yöneticisi başkanlığında, konut tahsisi, binalar ve insan kaynaklarından sorumlu birim yetkilileri ve o ildeki yetkili sendika temsilcisinden oluşacağı, komisyonun yedek üyelerinin başmüdürün uygun göreceği iki birim sorumlusu olduğunun ifade edildiği,
Davanın PTT Genel Müdürlüğü Aydın PTT Başmüdürlüğünün "Konut tahsis komisyonu tespiti" konulu, ... tarih ve ... sayılı işlemine yönelik kısmının incelenmesinden;
Yukarıda belirtildiği şekilde hukuka aykırılığı saptanmış olan düzenleyici işleme dayanılarak tesis edilen bireysel işlemde de hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle,
Dava konusu Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketinin ''Lojman tahsis komisyonu'' konulu, ... tarih ve ... sayılı işleminde yer alan "...ayrıca konut tahsis komisyonlarına kuruluşumuz genelinde en çok üye kaydetmiş yetkili sendika temsilcisinin de katılması gerekmektedir..." ibaresinin ve PTT Genel Müdürlüğü Aydın PTT Başmüdürlüğünün ''Konut tahsis komisyonu tespiti' konulu, ... tarih ve ... sayılı işleminin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 20/11/2017 tarihi itibarıyla Kamu Konutları Kanunu ve buna dayanılarak hazırlanan Yönetmelik kapsamı dışına çıkartıldığından, konut tahsis komisyonlarının teşkili hususunda kendi iç düzenlemesi olan PTT Konut Prosedürünün ilgili hükümleri doğrultusunda işlem tesis ettiği, 14/12/2010 tarih ve 27785 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2010/26 sayılı Sendikal Gelişmeler Doğrultusunda Alınacak Önlemler konulu Başbakanlık Genelgesinde yer alan düzenlemeye göre "en çok üyeyi kaydetmiş olan sendika"nın nasıl tespit edileceğine ilişkin olarak hasıl olan tereddüdün giderilmesi için sorulan görüşe istinaden, Devlet Personel Başkanlığınca verilen cevap yazısı doğrultusunda duyuru yapıldığı, 2010/26 sayılı Başbakanlık Genelgesindeki düzenlemenin, merkez ve taşra ayrımı yapmaksızın ayrı tüzel kişilikleri bulunan birimlerdeki üye sayısına işaret ettiği, Devlet Personel Başkanlığının görüşü doğrultusunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2.Dava konusu işlemlerin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Onikinci Dairesinin temyize konu 31/10/2019 tarih ve E:2018/3180, K:2019/8106 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 01/04/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Anayasa'nın 125. maddesinin 4. fıkrasında, "Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez." ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 2. fıkrasında, "İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler." kuralı yer almıştır.
Diğer taraftan, "Sendikal Gelişmeler Doğrultusunda Alınacak Önlemler" konulu 13/12/2010 tarih ve 2010/26 sayılı Başbakanlık Genelgesinin üçüncü paragrafının 2. kısmında, "Katılımcı ve demokratik yönetim anlayışının gerçekleştirilmesi ve şeffaflığın sağlanması açısından kamu personelini ilgilendiren lojman, kreş vb. sosyal haklara ilişkin olarak yapılan çalışma ve komisyonlara, uygulamanın kapsamına giren kurum, birim veya işyeri bazında en çok üye kaydetmiş sendikadan bir temsilcinin katılımına imkan sağlanacaktır." hükmüne yer verilmiştir.
Tek bir işyerinden oluşan kurumlarda Başbakanlık Genelgesince getirilen kuralın uygulanmasında herhangi bir tereddüt olmamakla birlikte, yurt çapında örgütlenen kurumlar bakımından en çok üyeye sahip sendikanın iş yeri, birim ya da ülke genelinden hangisine göre belirleneceği hususunda açıklık bulunmamaktadır.
Bu bakımdan, Genelgede sözü edilen en çok üyeye sahip sendika, kurumun örgütlenme durumu, yürüttüğü hizmetlerin niteliği ve benzer hususlar dikkate alınarak ilgili idare tarafından takdir edilecektir. Bu, idarece kullanılan takdir yetkisinin yerindeliği ile ilgili bir konudur.
Anayasa'nın 125. maddesinin 4. fıkrasının ilk cümlesinde yer aldığı ve 2577 sayılı Kanun'un 2. maddesinde de açıkça ifade edildiği gibi idari işlemler üzerindeki yargısal denetim bu işlemlerin hukuka uygunluğunun saptanmasıyla sınırlıdır. İdarenin takdir yetkisinin denetimine yargı organları yönünden getirilen ve idari işlemlerin yalnızca hukuka uygunluk açısından denetlenebilecekleri biçiminde ifade edilen kural aynı zamanda idarenin takdir yetkisinin kullanılmasında uyması gereken sınırları da koymuş olmaktadır. Başka bir anlatımla, idarelerin belirli bir kamu hizmetinin etkili ve verimli bir biçimde yürütülmesi, kamu yararının daha somut bir biçimde ortaya konulması için birden çok seçenekten birisini tercihte takdir yetkisiyle donatıldıkları durumda idari yargı organlarının bu yetkisini hukuka uygun olarak kullandığının saptanması koşuluyla idareyi bu seçeneklerden birisini tercihe zorlayacak ya da belli bir yönde işlem veya eylem tesisine zorunlu kılacak biçimde yargı kararı vermeleri Anayasa ve Kanun'un yukarıda belirtilen ilkeleriyle bağdaştırılamaz.
13/12/2010 gün ve 2010/26 sayılı Başbakanlık Genelgesinde yer verilen, kamu personelini ilgilendiren lojman, kreş vb. sosyal haklara ilişkin olarak yapılan çalışma ve komisyonlara, uygulamanın kapsamına giren kurum, birim veya işyeri bazında en çok üye kaydetmiş sendikadan bir temsilcinin katılacağı kuralı ile, lojman tahsis komisyonu oluşturulurken uygulamanın kapsamına giren kurum, birim veya işyeri bazında en çok üye kaydetmiş sendikadan bir temsilcinin seçilmesi konusunda idareye takdir yetkisi tanıdığı görülmektedir.
Uyuşmazlıkta, PTT Genel Müdürlüğünün ülke çapında teşkilatlandığı, birden fazla biriminin bulunduğu dikkate alındığında, idarenin takdir yetkisi kapsamında, kurum içerisindeki bütünlüğün sağlanması amacıyla kurum genelinde en çok üyeye sahip sendikanın temsilcisine lojman tahsis komisyonunda yer verilmesine ilişkin olarak tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı, bu durumda, uygulamanın kapsamına giren Aydın PTT Başmüdürlüğünde oluşturulan lojman tahsis komisyonunda, söz konusu yerde en çok üyeye sahip sendikanın temsilcisinin yer alması gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline ilişkin Danıştay Onikinci Dairesinin temyize konu 31/10/2019 tarih ve E:2018/3180, K:2019/8106 sayılı kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığından, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın bozulması gerektiği oyuyla, çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.