20. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/5203 Karar No: 2013/9817 Karar Tarihi: 11.11.2013
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/5203 Esas 2013/9817 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, ... Köyünde bulunan bir taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını iddia ederek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmazın adlarına tescil edilmesini istemiştir. Mahkeme davayı kabul etmiş, ancak Hazine tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay tarafından bozulmuştur. Yargıtay, öncelikle taşınmazın orman olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Bunun için, orman tahdit haritaları, memleket haritaları ve hava fotoğrafları gibi belgelerin incelenmesi ve uzman orman mühendislerince keşif yapılması gerektiği söylenmiştir. Sonrasında yapılan incelemeler sonucunda taşınmazın orman olmadığı belirlenmiş ve davacıların kazandırıcı zamanaşımı yoluyla tescil taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Kararda Medeni Kanunun 713. maddesi ve 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi ile ilgili hükümler bulunmaktadır. Medeni Kanunun 713. maddesi, tapusuz taşınmazların tescil edilebilmesine ilişkin hükümleri, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarını düzenlemektedir.
20. Hukuk Dairesi 2013/5203 E. , 2013/9817 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ..., dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... Köyünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkilleri yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkilleri adlarına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne; fen bilirkişi tarafından düzenlenen krokili raporda (A) ile işaretlenen 14392,90 m2 yüzölçümlü taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün davalılardan Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20/12/2010 gün ve 2010/12601-16256 sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Öncelikle, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapılan orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı 1/5000 ölçekli orman tahdit harita örneği, en eski memleket haritası ile son yirmi yılda düzenlenmiş memleket haritaları ve hava fotoğrafları bulundukları yerden getirtildikten sonra mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek iki mühendis ve bir harita mühendisinden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte taşınmazın bu belgelerdeki konumuna göre orman olup olmadığı belirlenmeli, bilirkişilerden ayrıntılı rapor alınmalı, bu şekilde yapılacak araştırmada orman olmadığı tespit edildiği takdirde bu kere usûlüne uygun olarak zilyetlik araştırması yapılarak tüm deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmeli” denilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulü ile 30.4.2012 tarihli fen bilirkişisi raporu ve ekindeki krokide (A) harfi ile gösterilen 14392,90 m²"lik kısmın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 05.07.1971 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 12.05.1992 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapıldığına ve uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 11/11/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.