21. Hukuk Dairesi 2011/6855 E. , 2013/1495 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : . İş Mahkemesi
Davacı, yaşlılık aylığını iptal eden kurum işleminin iptali ile birikmiş yaşlılık aylığının iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 1479 sayılı Yasa’ya göre bağlanan yaşlılık aylığının Kurumca iptaline ilişkin işlemin iptali ile ödenmeyen aylıklarının faizi ile iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kabulü ile davacının emeklilik işleminin iptaline ilişkin davalı Kurum işleminin iptaline karar verilmiştir.
01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren, 1479 sayılı yasanın 24. maddesi ilk şekliyle, sigortalılığın oluşumu için, kendi ad ve hesabına bağımsız çalışma olgusunun gerçekleşmesi yanında, ayrıca, kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulunu da aramıştır. Bu kuruluşlara kayıt tarihi ise, sigortalılığın başlangıcı yönünden, yasal karine kabul edilmiştir. 04.05.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı yasa, Bağ-Kur’lu olabilme yönünden, söz konusu 24. maddenin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulunu kaldırmış, sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulunun gerçekleşmesi durumunda, sigortalılığın oluşacağını yeterli görmüştür. Buna karşın, 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı yasa bağımsız çalışanların sigortalı olabilmeleri yönünden vergi yükümlülüğünü öngörmüş, vergiden muaf olanların da kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olmaları durumunda yine sigortalı sayılacaklarını kabul etmiştir. Nihayet, 22.03.1985 yürürlük tarihli 3165 sayılı yasa, sigortalılığa karine yönünden vergi kaydının, bu kaydın bulunmaması veya vergiden muaf olunması halinde, esnaf ve sanatkar sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kayıtlarının esas alınacağını belirlemiştir.
507 sayılı Yasa"nın 2.5.1983 tarihli ve 62 sayılı.... ve ...’nun aynen kabulüne dair 14.2.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3153 sayılı Yasa ile değişik 5. maddesine göre ise “Esnaf ve Sanatkar siciline kayıtlı esnaf ve küçük sanatkarlar çalışma bölgesi içindeki derneğe kayıt olmak zorundadır. Kayıt zorunluluğunu 1 ay içinde yerine getirmeyenler sicile kayıt tarihinden itibaren geçerli olmak üzere doğrudan doğruya kaydedilirler.” Değişik 119. maddeye göre “ mesleki faaliyette bulunabilmeleri ve ilgili derneğe kaydedilmeleri için sicile kayıtları şarttır.” 62 sayılı ....’nun geçici 2. maddesinde “Esnaf siciline kayıt ilgili yönetmeliklerin yayımı tarihinden itibaren 1 yıl içinde çıkarılmak zorunda” olduğu bildirilmiş İlgili Yönetmelik ise 1.1.1984 tarihinde yürürlüğe konmuş ve 1 yıllık geçiş süresi 1.1.1985 tarihinde sona ermiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının vergi kaydına göre 1.6.1982 tarihi itibariyle resen tescil edildiği,1.6.1982-11.1.1985 tarihleri arasında vergi, 1.1.1986 tarihinden oda kaydının bulunduğu,davacının 26.8.1997 tarihli tahsis talebi üzerine 1.9.1997 tarihinden geçerli olarak kendisine yaşlılık aylığı bağlandığı anlaşılmaktadır. Kurum müfettişinin .... Marangozlar ve Mobilyacılar Odası kayıtlarının usulsüz tutulduğuna dair yaptığı
inceleme sonucu düzenlediği 27.6.2005 tarihli raporunda, davacının da aralarında bulunduğu birçok kişinin oda kaydının geçersiz olduğunu usulsüz yapılan bu kayda göre kazandıkları hizmet sürelerinin ve dolayısıyla emekliliklerinin iptali ile Kurumca kendilerine veya hak sahiplerine ödenmiş olan tüm aylıklarının ve yapılan diğer harcamaların faizi ile birlikte tahsilinin gerekeceği ayrıca davacı ve oda yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunulması gerektiğinin belirtildiği, ... C.Savcılığının 2005/17946 Hazırlık Sayılı soruşturmasının devam ettiği görülmüştür.
Davacının 1.1.1986-26.8.1997 tarihleri arasında usulüne uygun (geçerli) bir oda kaydının bulunmaması nedeniyle bu dönemde sigortalılık şartlarını taşımadığının kabulü gerekir.
Ancak davalı Kurum’un geçmişe yönelik (uyuşmazlık konusu dönemi de kapsar şekilde) prim tahsil etmesi ve uzun süre bu primleri kullanması sigortalıya yaşlılık aylığı bağlayıp aylık konusunda umut verdikten sonra davacının sigortalılığını ve yaşlılık aylığını iptal etmesi Medeni Kanun’un 2. maddesinde ifadesini bulan objektif iyi niyet kurallarıyla bağdaşmayacaktır. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 01.10.1997 gün ve E: 1997/10-578, K: 1997/758; 24.09.2003 gün ve 2003/10-489, 2003/490 sayılı kararı da bu doğrultudadır.
Ne var ki; kimse kendi hilesinden istifade edemeyeceğinden bu kuralın uygulanabilmesi için usulsüz oda kaydının davacınında katılımının bulunduğu muvazaalı bir işlem sonucu oluşturulmaması gereklidir.
Davacının 1479 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu.... sigortalılığını sağlayan.... Marangozlar Odası kayıtlarının sahtecilik suretiyle oluşturulduğu iddiasıyla, oda yöneticileri , üyeleri ve davacı hakkında ceza davası açılması, oda kayıtlarının sahtecilik suretiyle oluşturulup oluşturulmadığının, oluşturulmuş ise bu sahtecilik işleminin davacının katılımı ile gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin bu dava sonucu verilecek karar ile saptanmasının mümkün olması karşısında, oda kaydının sahtecilik yoluyla oluşturulduğu ve bu işlemin davacının katılımı ile gerçekleştirildiğinin anlaşılması halinde oda kaydına hukuken değer verilemeyeceği bu durumda somut olaya MK 2. maddesi uygulanamayacağından... C.Başsavcılığının 2005/17946 Hazırlık sayılı soruşturma belgelerini getirmek, davacı ve oda görevlileri hakkında ceza davası açılmış ise ceza yargılamasının sonucu beklenilerek tüm delillerin değerlendirilmesi ve bir sonuca varılması gerekirken, mahkemece ceza davasının sonucu beklenmeden eksik inceleme ile sonuca gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29/01/2013 gününde oybirliği ile karar verildi.