19. Hukuk Dairesi 2017/1028 E. , 2018/6452 K.
"İçtihat Metni" 19. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili; davacının bankanın alacağının tahsili amacıyla icra takibi yaptığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, söz konusu takibin 08.01.2014 tarihli ihtar sonrası başlatıldığını, davalı borçlunun takip dosyasına yaptığı itirazın kendilerine tebliğ edilmediğini, davalı borçlu aleyhine başlatılan icra takibine konu banka alacağının 15/04/1994 ve 22/06/1994 tarihli 2 adet kesin teminat mektubundan kaynaklanan komisyon alacağı olduğunu, alacağın kaynağını oluşturan kesin teminat mektuplarının davalı ile imzalanan 09/11/1992 tarihli genel kredi sözleşmesi çerçevesinde verildiğini, itirazın haksız olduğunu, sonuç olarak itirazın iptali ve takibin devamına, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının iddialarını değiştirmesine muvafakatleri olmadığını, dava itirazın iptali olduğundan davanın takip talebiyle sıkı sıkıya bağlı olduğunu, tüketici kredisi ile ilgili davaların tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğini, diğer taraftan dava dilekçesi dikkate alındığında, davacının 15/04/1994 tarihli, 13,50 TL bedelli ve 22/06/1994 tarihli 10,50 TL bedelli 2 adet kesin teminat mektubundan kaynaklanan komisyon alacağı olduğunu iddia ettiğini, takip dayanağından talep elden faiz oranının %39 olduğunu, bedeller ve faiz oranı dikkate alındığında dava konusu olduğu iddia edelin alacaklar için hesaplanması gereken faizlerin 13,50 TL bedel için 133,56 TL, 10,50 TL bedel için 84,45 TL olmak üzere toplam alacağın 218,01 TL olması gerektiğini, dava konusu edilen alacağın ise 3.245,57 TL olduğunu, diğer taraftan davacının alacağın varlığını izah etmek zorunda olduğunu, teminat mektuplarının mahiyeti itibarıyla 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, teminat mektupları 1994 tarihli olup alacağın zamanaşımına uğradığını, açıklanan bu nedenlerle davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; alacağın dayanağının 7000023181 nolu kredi hesabına bağlı 10,50 TL lik 22/06/1994 tarihli teminat mektubu ile ... nolu kredi hesabına bağlı 13,50 TL lik 15/04/1994 tarihli teminat mektubundan kaynaklanan komisyon alacağına ilişkin olduğu, teminat mektuplarının davacıya iade edildiğine dair davalı tarafça delil ibraz edilmediği, sözleşme hükümleri gereğince davacının komisyon talep etme hakkının olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ihtarnamenin davalıya tebliğiyle davalının 08/01/2014 tarihi itibarıyla temerrüde düştüğü, ayrıntıları ve hesap şekli bilirkişi raporunda yazılı olduğu üzere davacının 13,50TL lik teminat mektubu için 1.254,75 TL asıl alacak, 43,89 TL işlemiş faiz, 2,19 TL BSMV , 70,13TL ihtar gideri olmak üzere toplam 1.370,96 TL alacağının bulunduğu, 10,50 TL lik teminat mektubu için 1.228,50 TL asıl alacak, 38,45 TL işlemiş faiz, 1,92 TL BSMV olmak üzere toplam 1.268,87 TL alacağının olduğu, her iki teminat mektububu için toplam alacak miktarının 2.639,83-TL olduğu anlaşılmış olmakla davanın kısmen kabulü ile itirazın iptali ve takibin devamına, alacak likit olduğundan İİK"nun 67. maddesi gereğince %20 oranında inkar tazminata hükmedilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, kredi üyelik sözleşmesinden kaynaklanan takipe yönelik itirazın iptaline ilişkindir. İtirazın iptali davaları takip dayanağı takip talebiyle ile sıkı sıkıya bağlılıdır. Davacı banka takip dayanağı olarak gösterdiği ihtarnamede açıkça tüketici kredisi talebinde bulunmuştur. Yargılama aşamasından ise alacağın teminat mektubu komisyon bedelinden kaynaklandığını ifade etmiştir. Bu durumda yukarıda bahsi geçen ilke çerçevesinde yalnızca takibe dayanak yapılan tüketici kredisinden kaynaklı bir alacak bulunuyor ise buna ilişkin taraf delilleri toplanarak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekir iken değişen dayanak belgeye göre yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olduğundan yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 10/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.