
Esas No: 2017/3940
Karar No: 2020/1296
Karar Tarihi: 25.02.2020
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/3940 Esas 2020/1296 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki davadan dolayı Tekirdağ 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 11.05.2017 gün ve 35-473 sayılı karar asıl davacı ... süresinde temyiz edilmiş, birleştirilen davada davacı ... vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 25.02.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... vekili Avukat ..., davacı ... vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili Avukat ve diğerleri gelmedi, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Asıl ve birleşen davalar, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Asıl ve birleşen davada davacılar, mirasbırakanları Bekir Şenergin’in hukuki ehliyetinin olmamasından yararlanarak kendisini yasal danışman tayin ettiren kızı ...’in, mirasbırakan adına kayıtlı 5 parça taşınmazın davalıya devrini sağladığını, temlik işleminin bedelsiz, mirastan mal kaçırmak amacıyla yapıldığını, hukuki ehliyetsizlik ve muvazaalı temlik nedeniyle devir işleminin geçersiz olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile taşınmazların mirasbırakan adına tesciline karar verilmesini istemişler, mirasçılardan ... davaya muvafakat etmediğini bildirmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı, çekişmeli taşınmazları gerçek değeri üzerinden bedeli karşılığında temellük ettiğini, bedelini banka aracılığıyla davacıların mirasbırkanına ödediğini, iyiniyetli olduğunu, elbirliği ortaklığı olduğundan davanın iştirak sağlanarak açılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; asıl davanın iştirak sağlanmadan görülemeyeceği gerekçesiyle husumetten reddine daire verilen karar Dairece ‘’...Somut olayda; elbirliği ( iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olup, dava dışı ortaklar bulunmaktadır. Hal böyle olunca, davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması ya da miras şirketine M.K. nun 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın reddine ilişkin hüküm kurulması doğru değildir.’’ gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyulduktan sonra mirasbırakanın terekesine tereke temsilcisi atanmış ve davacı ...’nin açtığı dava eldeki dosya ile birleştirilerek yapılan yargılama neticesinde mirasbırakanın işlem sırasında ehliyetli olduğu ve temliklerin yasal olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, birleşen davanın davacısı Nebile vekili tarafından süresinde duruşma istemli ve asıl davanın davacı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğinden; Bakırköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/291 Esas, 2014/331 Karar sayılı kararı ile mirasbırakan Bekir Şenergin’in terekesine Av. ..."in tereke temsilcisi olarak atandığı, eldeki davaya tereke temsilcisinin 24/12/2015 ve 11/05/2017 tarihli celselere tereke temsilcisi sıfatıyla katıldığı anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, hem asıl hem birleşen dava terekeye iade talepli açılmış olup terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisinin ortadan kalkacağı açıktır. Bir başka ifadeyle davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsil eden mümessile geçer.
Somut olayda, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar tereke temsilcisi Av. ...’e tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar asıl ve birleşen davanın davacılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Oysa; davacı mirasçıların davada takip yetkilerinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakları da bulunmamaktadır.
Bu durumda tereke temsilcisi kararı temyiz etmediğine göre, davada sıfatı kalmayan asıl ve birleşen davanın davacılar tarafından yapılan temyiz itirazının dinlenmesine de olanak bulunmadığından TEMYİZ DİLEKÇELERİNİN REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine, 25/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.