20. Hukuk Dairesi 2013/8780 E. , 2013/9795 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı gerçek kişi, dava dilekçesinde kendi adına kayıtlı olan 489 ada 74 sayılı parselin yüzölçümü eksik yazıldığını ileri sürerek, düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır.
Davacı gerçek kişi, 19.06.2006 tarihli ıslah dilekçesinde, dava konusu edilen yerin 489 ada 51 (74) sayılı parselin devamı olduğu, bu yerin kadastro sınır çalışması sırasında ... Köyü, kadastro çalışma alanı içine alınmış ve kadastro boşluğu olarak bırakıldığı belirtilerek, dava konusu yere ilişkin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, açmış olduğu davayı tescil davası olarak ıslah etmiştir.
Davalı Hazine, 27.12.2007 tarihli celsede davaya konu yerin TMK.nun 713/6. maddesi gereğince Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, dava değeri nedeniyle asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş, hükmü vekâlet ücreti takdir edilmediğinden bahisle davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 07/05/2009 tarih 2009/4638 E. - 5765 K. sayılı kararıyla düzeltilmiş şekliyle onanarak kesinleşmiş, dosya görevsizlikle kendisine gelen asliye hukuk mahkemesince davanın reddine, davalı Hazinenin talebinin kabulü ile (A) harfli gösterilen toplam 4604,25 m²’lik taşınmazın hâli arazi vasfı ile davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise 10.05.1982 yılında yapılmış ve sonuçları 11.03.1982 - 12.04.1982 tarihleri arasında ilân edilmiş ve kesinleşmiştir.
Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir: Şöyle ki; davacı 1985 tarih 3 sıra numaralı tapu kaydına dayanmıştır. Mahkemece, davacının dayandığı tapu kaydının tüm geldi ve gitti kayıtları ile getirtilerek keşif sırasında mahallinde usûlüne uygun şekilde uygulanmamış, çekişmeli taşınmaza uyup uymadığı tespit edilmemiştir. Davacının dayandığı tapu kaydı, tescil ilâmı ile oluşmuştur. Dairece iade kararı ile getirilen Mut Asliye Hukuk Mahkemesinin 1981/107 E.- 1982/44 K. sayılı tescil dosyasında Hazinenin taraf olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, mahkemece yeniden yapılacak keşifte, tescil ilâmı ve krokisi usûlîne uygun bir şekilde uygulanarak dayanak tapu kaydının miktarı ile geçerli kapsamı saptanmalı, tapunun başka bir taşınmaza revizyon görüp görmediği araştırılmalı, dayanılan tapu kaydı sınırları zeminde tek tek bulunarak, bitişik kadastro parseli malikleri ile mahalli bilirkişi yardımıyla bağlantı kurulmalı ve bu durum fen bilirkişi krokisi üzerinde gösterilerek keşfi
izleme olanağı saptanmalı, tescil davasında taraf olmayan Orman Yönetimi bakımından tescil hükmünün ve taşınmazın belirlenen vasfının kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte güçlü delil olacağı düşünülmeli, usûlînce orman araştırması yapılarak tescil dosyasındaki vasıflandırmanın eski tarihli resmî belge ve bilgilerle uyumlu olup olmadığı bilirkişiler marifetiyle belirlenmeli ve bu durum fen bilirkişi krokisi üzerinde gösterilerek keşfi izleme olanağı saptanmalı ve toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 07/11/2013 günü oy birliği ile karar verildi.