10. Hukuk Dairesi 2021/2863 E. , 2021/10547 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2018/457-2020/453
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, davacı Kurum ve davalı .... vekilleri tarafından temyiz edilmekle istemin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 17.05.2008 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu yaralanan sigortalıya bağlanan gelirin davalı işverenden tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 10. ve 26. maddesidir.
İnceleme konusu davada; 19.12.2010 tarihli kusur raporunda; ... Telekomünikasyon Turz. Gıda İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’nin %20 oranında, ETK Kablo San. ve Tic. A.Ş. ’nin %20 oranında, ... Mad. Kablo Teks. Hab. İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nim %20 oranında, ....’nin %20 oranında, kazalı... ’in ise %20 oranında kusurlu bulunduğu, kurum raporunda ... Telekominikasyon ....Ltd.Şti. ile ... Madencilik Kablo Teks....Ltd. Şti. Arasında 28.08.2007 tarihli taşeronluk sözleşmesi ve ... Madencilik Ltd. Şti. İle ETK Kablo Sanayi ve Tic. A.Ş. arasında da 30.07.2007 tarihli taşeronluk sözleşmesinin bulunduğunun belirtildiği ancak sözleşmelerin dosya içerisinde yer almadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece 506 sayılı Yasanın 10. madde koşullarının oluştuğu tespit edilerek ve davalı şirketlerin işveren olarak sorumlu oldukları kanaatine varılarak %90 kusur oranı üzerinden hüküm kurulmuştur.
Somut olayda 506 sayılı yasanın 10. Madde koşullarının mevcut olduğu tespiti yerinde ise de, davalılar arasındaki iş ilişkisi araştırılmadan karar verilmesi isabetli değildir.
506 sayılı Kanunun 87.maddesi hükmünde tanımlandığı üzere taşeron; bir işte ya da bir işin bölüm veya eklentilerinde asıl işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran 3.kişidir.
Asıl işveren taşeron ilişkisinin varlığı için öncelikle işin başka bir işverenden alınmış olması, bir başka ifade ile asıl işverenin işverenlik sıfatına devredilen iş dolayısıyla sahip olması, asıl işyeri ya da işyerinden sayılan yerlerde kendi adına işçi çalıştırıyor olması gerekir. İşin belirli bir bölümünde değil de tamamının bir bütün halinde ya da bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği, işten bu yolla tamamen el çekildiği, sigortalı çalıştırılmadığı için işveren sıfatının haiz olunmadığı durumda ise, bunları devralan kişiler alt işveren, devredenlerde asıl işveren olarak nitelendirilemeyecektir.
Aracı sıfatının kazanılmasında diğer koşullar ise, asıl işverenden istenilen işin, asıl iş yada işyeriyle ilgili işin bir bölümünde veya işyeri eklentilerinde alınmış olması ve bu işte işi alanın kendi işçilerinin çalıştırılması ve bu nedenle de işveren sıfatına sahip olunmasıdır.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davalı şirketler arasında yapılan bütün sözleşmeler celp edilerek, taraflar arasındaki ilişki tespit edilmeli, ...."nin asıl işveren mi yoksa ihale makamı mı olduğu açıkca belirlenmeli, elde edilecek sonuç değerlendirilmek ve ayrıca kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden Kurum lehine usuli kazanılmış hakkın oluşacağı gözetilerek karar verilmelidir.
Mahkemece yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular uyarınca araştırma yapılarak hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekili ile davalı .... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ...."ye iadesine, 20/09/2021 günü oybirliği ile karar verilmiştir.