3. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/21510 Karar No: 2012/26014 Karar Tarihi: 18.12.2012
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2012/21510 Esas 2012/26014 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2012/21510 E. , 2012/26014 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 63.868 TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 56.488 TL"nın tahsili cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının kayyım tayin edildiği gaip kişiye ait 1 parseldeki payının davalılar tarafından kullanılması nedeniyle 01.09.2005-31.08.2011 dönemi için 63.868 TL ecrimisil bedelinin tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 56.488 TL ecrimisilin davalılardan tahsiline karar verilmiş, hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir. Dosya kapsamından, davacı ... Defterdalığının kayyım tayin edildiği ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 06.12.2001 tarih, 2001/927 E-1184 K. Sayılı ilamının bulunmadığı ve ayrıca dosya kapsamından, davacının kayyım olarak temsil ettiği gaip kişilerin hak ve menfaatlerini korumak için açtığı davada ödenmesi gereken yargı harçlarını ödemediği anlaşılmaktadır.492 sayılı Harçlar Kanununun 27 vd.maddelerinde dava açılırken ödenmesi gereken harçlar ile eksik harç yatırılması halinde yapılması gereken işlemler açıklanmıştır.Kural olarak, yargı harcı, devletin mahkemeler aracılığıyla yaptığı hizmete, ondan yararlananların katkısıdır (YİBK. 16.12.1983 gün ve 1983/5 E.-1983/6 K.). Kanun hükmüyle açıkça yargı harçlarından muaf olduğu ya da işleminin müstesna olduğuna ilişkin düzenleme yapılmamış olan herkes, bu harçları ödemekle yükümlüdür. Hukuk Genel Kurulunun 08.06.2011 tarih ve 2011/3-243 E.-392 K.sayılı kararında belirtildiği üzere; mahkeme kararıyla kayyım olarak atanan ve gaip kişi adına yaptığı bu iş ve işlemler nedeniyle, 3561 sayılı Kanun kapsamında yönetim kayyımı olan Defterdar; burada Hazineyi temsil etmemekte, aksine kayyımlık görevi gereği gaip kişinin anılan taşınmazdaki hak ve menfaatlerini korumaktadır. Hazine avukatının davayı takip etmiş olmasıda harçtan muaf olması gerektiği sonucunu oluşturmaz.O halde, davacı taşıdığı kayyımlık sıfatı ile açtığı eldeki dava yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu kapsamında harçtan muaf değildir. 3561 sayılı Kanunun 2/son maddesinde “Kayyımlıkla ilgili işlemler her türlü vergi, resim, harç, katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır” hükmüne yer verilmiş ise de burada yargı harçlarından bağışıklığa dair özel bir düzenleme bulunmamaktadır.Bu durumda, mahkemece; HUMK.nun 413. (HMK.nun 323 vd.) ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 26, 27, 30 ve 32.maddeleri uyarınca dava peşin harcı yatırılmak suretiyle davacıya süre verilerek peşin karar ve ilam harcının tamamlatılması gerekir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gözardı edilerek, harç yatırılmadan ve kayyım kararı getirtilip incelenmeden açılan davanın sonuçlandırılması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.