Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/3328
Karar No: 2014/17683

2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/3328 Esas 2014/17683 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık tarafından 2. Derece Arkeolojik sit alanına fiziki ve inşai müdahale yapıldığı tespit edildiği ve binanın keşif tarihi itibariyle iskan edildiği hususları sabit olduğu için suça konu yerin sit alanı özelliğini bildiği halde inşai müdahaleyi ortadan kaldırmadığı gibi eylemi icraya devam ettiği tespit edildi. Mahkemece sanığın cezası, ertelendiği için kişisel hak yoksunluğunun sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanmasına yer olmadığı ancak diğer kişiler yönünden anılan hak yoksunluğunun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri: 2863 sayılı Kanunun 65/b, 5237 sayılı TCK'ın 62, 52/2-4, 53, 51; 6498 sayılı Kanun; 7201 sayılı Tebligat Kanunu; 1412 sayılı CMUK'nun 321 ve 322. maddeleri.
12. Ceza Dairesi         2014/3328 E.  ,  2014/17683 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
    Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/b, 5237 sayılı TCK"nın 62, 52/2-4, 53,51 maddeleri uyarınca mahkumiyet ve hapis cezasının ertelenmesi

    2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık tarafından 2. Derece Arkeolojik sit alanına fiziki ve inşai müdahale yapıldığının 10/08/2007 tarihinde tespit edilmesi, sanığın binayı 2006 yılında inşa ettiğine dair bir savunmasının da bulunmaması karşısında suç tarihinin tespit tarihi olduğu gözetilmeksizin, gerekçeli karar başlığında “2006 yılı” şeklinde gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
    ... görevlileri tarafından 10/08/2007 tarihinde yapılan rutin kontrol sırasında sanığın İzmir I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 06/10/1995 tarin ve 5932 sayılı kararı ile 2. Derece Arkeolojik Sit alanı olarak belirlenen, ... ilçesi,...köyü,... mevkii, 14 pafta, 278 parselde izinsiz ev inşa ettiği belirtilerek suç duyurusunda bulunulduğu, müze görevlisi tarafından çekilen fotoğraflarda suça konu tek katlı evin kapı ve pencerelerinin mevcut olmadığı görülmekte iken mahkemece icra edilen keşifte sanığın tespitten sonra eylemine devam ederek tek odalı binanın kapı ve pencerelerini taktırdığı ve binanın keşif tarihi itibariyle iskan edilmekte olduğu hususlarının tespit edildiği,
    08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı, belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği,
    Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, sanık tarafından gerçekleştirilen bina imalatının özellikleri dikkate alındığında “basit onarım” kapsamını aşıp, “esaslı onarım” boyutuna ulaştığı kabul edilerek, mahkemece dava konusu yerin sit alanı olarak tespit ve tesciline ilişkin Kurul kararlarının 6498 sayılı Kanun ile değişiklikten önce yürürlükte bulunan 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde belirtilen usule uygun olarak mahallinde ilan edilip edilmediği araştırılmamış ise de, taşınmazın tapuda sanık adına kayıtlı olduğu ve beyanlar hanesinde sit alanı içerisinde yer aldığına dair şerhin mevcut olduğu, kaldı ki en geç tutanak tarihinde söz konusu yerin sit alanı içerisinde yer aldığını öğrenen sanığın bu tarihten sonra da eylemine devam ederek bina imalatını tamamladığı, bu itibarla suça konu yerin sit alanı özelliğini bildiği halde inşai müdahaleyi ortadan kaldırmadığı gibi eylemi icraya devam ettiği, sanığın, üzerine atılı suçu işlediğinin tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu, 6498 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1 maddesinde öngörülen yaptırım miktarında sanık lehine herhangi bir değişiklik mevcut olmadığı anlaşılmakla,
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin cezanın ertelenmesine dair kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı TCK"nın 53/1-c maddesinde belirtilen güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca cezası ertelenen hükümlü hakkında sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanamayacağı gözetilmeksizin, bu hak yoksunluğunun tamamen uygulama dışı bırakılması,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının sekiz numaralı paragrafından sonra gelmek üzere “Sanığın cezası ertelendiğinden, 5237 sayılı TCK"nın 53/3 maddesi uyarınca, aynı Kanunun 53/1-c maddesinde belirtilen kişisel hak yoksunluğunun, sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanmasına yer olmadığına, diğer kişiler yönünden anılan hak yoksunluğunun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/09/2014 günü oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi