10. Hukuk Dairesi 2015/1195 E. , 2015/12624 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 1479 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılık süresinin geçerli olduğunun ve yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davalı Kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanaklarından olan 1479 sayılı Kanunun 22.03.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Kanunla değişik 24. maddesinde, kanunla ve kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulu... kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan limited şirketlerin ortakları “zorunlu sigortalı” sayılmışlardır. Anılan Yasanın 25. maddesi de, zorunlu sigortalı kabul edilen şirket ortaklarının sigortalılıkları, şirketlerle ilgisi kalmayanların çalışmalarına son verdikleri veya ilgilerinin kesildiği tarihten itibaren sona ereceğini düzenleme altına almıştır.
Eldeki davada; limited şirket ortaklığına dayalı olarak 13.03.1992 tarihinde resen tescil edilen davacının, 13.03.1992-30.12.2002, 20.03.1992-30.12.2002 ve 20.03.1992-27.09.1993 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanun hükümleri kapsamında zorunlu sigortalılığının bulunduğuna dair farklılık arz eden hizmet belgelerinin bulunduğu,... kayıtlarında; 20.03.1992-30.12.2002 ve 20.03.1992-27.09.1993 tarihleri arasında iki farklı dönemde ortak olduğunun belirtildiği, 31.07.2008 tarihinden itibaren isteğe bağlı sigortalılığı bulunan ve 17.06.2008 tarihinde geçmişe yönelik tüm prim borçlarını ödeyen davacının, 08.08.2008-2012/10 tarihleri arasında düzenli prim ödemelerinin bulunduğu, Kurum tarafından son olarak 20.03.1992-27.09.1993 tarihleri arasında zorunlu, 31.07.2008-31.10.2012 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalı kabul edilerek, 31.10.2012 tarihli tahsis başvurusu yasal şartları sağlamadığı gerekçesi ile reddedildiği, iptal edilen ... sigortalılığının tespiti ve 01.11.2012 tarihinden
./..
itibaren yaşlılık aylığı bağlanması talepli eldeki davada, Mahkemece; 20.03.1992-30.10.2012 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalı olduğunun ve 01.11.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespiti ile davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanaklarından olan 1479 sayılı Kanunun 22.03.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Kanunla değişik 24. maddesinde, kanunla ve kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulu sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan limited şirketlerin ortakları “zorunlu sigortalı” sayılmışlardır. Anılan Yasanın 25. maddesi gereğince, zorunlu sigortalı kabul edilen şirket ortaklarının sigortalılıkları, şirketlerle ilgisi kalmayanların, çalışmalarına son verdikleri veya ilgilerinin kesildiği tarihten itibaren sona erer.
O halde, Mahkemece; öncelikle ihtilaf konusu 28.09.1993-30.12.2002 dönemi ile ilgili olarak, vergi, oda, ... kayıtları araştırılmalı, ticaret sicilden dava dışı şirket kayıtları getirtilip, faaliyet durumu değerlendirilmek suretiyle davacının hangi tarihler arasında limited şirket ortağı olduğu belirlenmeli, işi bırakma formlarındaki süreler arasındaki çelişki, Kurumdan sorulmak suretiyle giderilmeli, bu çerçevede sigortalılık süreleri belirlenip şirket faaliyeti de gözetilerek, aynı Kanunun 35 ve geçici 10. maddelerinde düzenlenen yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli olan şartlar da irdelenmek suretiyle karar verilmelidir.
Kabule göre; davacının sigortalılık sürelerinin isteğe bağlı ve zorunlu sigortalılık süresi olarak ayrıştırılmaması, ayrıca yaşlılık aylığı tahsis talebinin davalı Kurum kayıtlarına 07.11.2012 tarihinde intikal ettiğinin gözetilmemesi, isabetsiz bulunmuştur.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.