10. Hukuk Dairesi 2015/10401 E. , 2015/12623 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-6552 sayılı Kanunun 11.09.2014 günü yürürlüğe giren 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 7. maddesine eklenen 4. fıkrada, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kuruma re"sen ihbar edileceği, ihbar üzerine davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılan Kurumun, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiştir. 6552 sayılı Kanun ile ilgili olarak öncesinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan hükümet teklifinde, söz konusu düzenleme 54. madde olarak yer almış, izleyen 55. maddede “5521 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.” denildikten sonra “7"nci maddeye bu Kanunla eklenen dördüncü fıkra hükmü, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda da uygulanır.” hükmü geçici 3. madde olarak öngörülmüş, ancak yasalaşma aşamasında anılan geçici madde çıkarılıp 6552 sayılı Kanun"da bu türden düzenlemeye yer verilmemiştir.
Diğer taraftan, 5521 sayılı Kanunun 15. maddesinde, bu Kanunda açıklık bulunmayan durumlarda Hukuk Muhakemeleri Usûlü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 66. maddesinde, üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabileceği, 447/2. maddesinde, mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamaların, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı, 448. maddesinde, bu Kanun hükümlerinin, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanacağı açıklanmıştır.
./...
Şu durumda, hizmet tespiti davalarında Kurumun fer"î müdahilliğine ilişkin hükmün geçmişe yürütüleceği yönündeki düzenlemenin kanun koyucu tarafından benimsenmemiş olması, ayrıca ve özellikle yukarıda değinilen 448. madde kapsamında, Kurum bakımından taraf oluşumu gerçekleştiğinden tamamlanmamış işlemden söz edilemeyeceğinin de belirgin bulunması karşısında 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkranın 11.09.2014 tarihinden önce açılan davalarda uygulanamayacağı açık olmakla, eldeki davada Kurumun davalı olduğu gözetilmeksizin fer"î müdahilliğine karar verilmek suretiyle hüküm tesisi,
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin b bendinde (Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388. maddesinde) tanımlanan unsurları taşıması ve “tarafların ve davaya katılanların kimlikleri..” yönündeki hükümlerinin kararın yazımında dikkate alınması gerekir. Buna göre, davacı vasisi tarafından tayin edilen vekil vasıtası ile açılan davada, karar başlığında vasi adına yer verilmemesi,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi (Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 388. ve 389. maddeleri) uyarınca, kararın anılan maddede tanımlanan unsurları taşıması gerektiğinin ve “taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” yönündeki hükmünün, kararın yazımında dikkate alınmayarak, hüküm fıkrasında 90/2 olması gereken dönemin 0/2 belirtilmesi ve bu dönemdeki eksik hizmet süresinin hatalı belirlenmesi, hükmün infazında tereddüt yaratacak şekilde, kısmen kabul kararı verilen davada 1990 yılı ilk dönemi için hizmet tespit edilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu aykırılıkların giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu m.438 gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Karar başlığında yer alan “FERİ MÜDAHİL” sözcüklerinin silinerek, “DAVALI” sözcüğünün yazılmasına, davacı adının “..."a vesayeten ...” olarak düzeltilmesine, hüküm fıkrasının tamamen silinerek yerine;
“ Davanın kısmen kabulü ile,
1-a) Davacının, davalı üniversitenin 25195.44 sicil sayılı işyerinde; 90/2 bordro döneminde 2 gün, 1991/1 döneminde 99 gün, 1992/1 döneminde 31 gün, 1993/1 döneminde 42 , 1993/2 döneminde 10 gün, 1993/3 döneminde 16 gün, 1994/1 döneminde 35 gün, 1994/2 döneminde 30 gün, 1994/3 döneminde 30 gün, 1995/1 döneminde 76 gün, 1995/2 döneminde 43 gün, 1995/3 döneminde 120 gün, 1996/1 döneminde 46 gün, 1996/2 döneminde 90 gün, 1996/3 döneminde 3 gün, 1997/1 döneminde 4 gün, 1998/1 döneminde 9 gün, 1998/3 döneminde 18 gün çalıştığının TESPİTİNE, fazla istemin reddine,
2-Davalılar harçtan muaf olduklarından peşin yatırılan toplam 54,20 TL.harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 417,00 TL. yargılama giderinden kabul-red oranına göre 208,50 TL sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 439,00 TL gider avansından kullanılmayan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5-Davalılardan üniversite tarafından peşin yatırılan 80,00 TL gider avansından kullanılmayan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davalıya iadesine,
6-Davacı vekil ile temsil olunduğundan hüküm tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücreti tarifesi gereğince 1.500,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar vekil ile temsil olunduklarından hüküm tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücreti tarifesi gereğince 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Karara karşı tefhim tarihinden itibaren 8 gün içinde Yargıtay"a hitaben mahkememize verilecek dilekçe ile temyiz yoluna gidilebileceğine,” ibarelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.