1. Hukuk Dairesi 2019/4319 E. , 2020/1292 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN DAVADA
BİRLEŞTİRİLEN DAVADA
DAVACILAR : ... V.D.
BİRLEŞTİRİLEN DAVADA
DAVACILAR : ... V.D.
ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN
DAVADA DAVALI : ...
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacı ... asıl davada, mirasbırakanı ...un maliki olduğu 5628 ada 1 parsel (geldisi 516 ada 28) sayılı taşınmazını mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla dava dışı oğlu Mehmet’in baldızı olan ...’ü aracı kullanmak suretiyle oğlu ...’in eşi davalı ...’a görünürde satış yoluyla devir ettiğini, mirasbırakanın mal satmayı gerektirecek bir ihtiyacı olmadığı gibi satış bedelinin de terekesinden çıkmadığını, temlikin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini; bozmadan sonra açtığı birleştirilen davada, mirasbırakan tarafından dava dışı oğlu ... ve dava dışı Naime Görgün aracı kullanılmak suretiyle davalıya devredilen 250/2113 oranındaki payın iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir.
Birleştirilen diğer davalarda davacılar, dava konusu 5628 ada 1 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan tarafından aracı kullanılmak suretiyle ve muvazaalı şekilde tamamının davalıya temlik edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının miras payları oranında iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.
Asıl ve birleştirilen davada davalı, dava konusu taşınmazın satılığa çıkması üzerine kız kardeşi ...’den bedeli karşılığında aldığını, temlikin gerçek olduğunu; aşamalarda, mirasbırakanın başka taşınmazlarını paylaştırma amacıyla davacının da aralarında bulunduğu mirasçılarına devrettiğini belirtip asıl ve birleştirilen davaların reddini savunmuştur.
Mahkemece, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne dair verilen karar Dairece, “ ...Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanarak davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; ...Somut olayda davacı, muris ..."un ara malik Naime Görgün üzerinden davalıya yaptığı temlikin muvazaalı olduğunu ileri sürerek iptal ve tescil davası açmıştır. O hâlde, dava konusunun
./..
mirasbırakan tarafından ara malik aracılığıyla davalıya devredilen pay olduğu açıktır. Ne var ki, mahkemece mirasbırakan tarafından dava dışı ...’e, ...’ten ...’ye ve ...’den de davalı ...’e devredilen 250/2113 payı da kapsayacak şekilde iptal ve tescile karar verilmesi isabetsizdir. Hâl böyle olunca, mirasbırakan tarafından ara malik Naime üzerinden davalıya devredilen 1863/2113 pay yönünden davacının miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken dava edilmeyen pay yönünden de karar verilmesi hatalıdır.” gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, asıl dava ile bozmadan sonra açılan birleştirilen davalar bakımından temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Karar, asıl ve birleştirilen davalarda davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 25.02.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile birleştirilen davada davalılar vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacı ... vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, özellikle hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda asıl dava ile bozmadan sonra açılan birleştirilen davalar bakımından yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Asıl ve birleştirilen davalarda davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Ne var ki; dava konusu kök 516 ada 28 parsel sayılı taşınmazın 24.08.2010 tarihli imar işlemiyle 5628 ada 1 parsele gittiği ve bu parselde 134692/247718 pay asıl ve birleştirilen davada davalı ... adına kayıtlı olduğu halde mirasçılardan ...’nın açtığı asıl dava ve bozma sonrası açtığı birleştirilen ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/173 Esas sayılı davayla ilgili hüküm kurulurken eski 516 ada 28 parsel sayılı taşınmazdaki pay oranları üzerinden iptal tescile karar verilmesi doğru değil ise de; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden;
Hükmün 1. fıkrasında yer alan “Ana dosya yönünden davanın kabulü ile, -... ili, Merkez Tecde Mahallesi, 5628 ada, 1 parselde davalı adına olan hissenin 1863/2113 oranında payın davacının miras hissesi olan 4/24 oranında iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, -Birleşen ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/173 Esas sayılı dosyası üzerinden davanın kabulü ile, -... ili, Merkez Tecde Mahallesi, 5628 ada, 1 parselde davalı adına olan hissenin 250/2113 oranında payın davacının miras hissesi olan 4/24 oranında iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline,” ifadelerinin hüküm fıkrasından çıkarılarak, yerine “ Asıl dosya ve birleştirilen ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/173 Esas sayılı dosyasında davacı ... tarafından açılan ve birleştirilerek görülen davanın kabulü ile ... ili, Merkez Tecde Mahallesi, 5628 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı 134692/247718 oranındaki payın tapu kaydının davacı ...’nın 4/24 miras payı oranında iptali ile iptaline karar verilen payın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline,” ifadelerinin yazılmasına,
../...
Asıl ve birleştirilen davalarda davalının değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalı-birleştirilen davalı vekili için 2.540.00. TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davacı-birleştirilen davacı ve birleştirilen davada davacılardan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.