10. Hukuk Dairesi 2015/10783 E. , 2015/12617 K.
"İçtihat Metni"... adına Av. ... ile 1-Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı adına Av. .., 2-... Başkanlığı adına Av...., 3- ... İnş. San. Tic. Ltd. Şti. adına Av...., 4-... Şti. aralarındaki dava hakkında .... 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinden verilen 19.02.2014 günlü ve 2006/690-2014/141 sayılı hükmün, davalılardan Kurum ve Belediye Başkanlığı avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Geri çevirme kararımız sonrasında, gıyabi hükmün dahili davalılardan ... Ltd. Şti."ne “daimi işçisi/memuru ...” imzasına tebliğ edildiği, ... ... İnş.San.Tic.Ltd.Şti. vekilinin vekillikten çekildiğine ilişkin dilekçesinin adı geçen dahili davalı şirkete tebliğ edildiğine ilişkin tebligat parçasının dosya içerisinde bulunmadığı, gıyabi hükmün de şirkete Tebligat Kanunu 21/2 maddesi uyarınca edildiği anlaşılmaktadır.
1- Önceki geri çevirme kararımızda da belirtildiği üzere, Tebligat Kanununun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebliğin selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. Aynı kanunun 13. maddesine göre de; tebliğ yapılacak bu kişiler her hangi sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde tebliği orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. 25.01.2012 tarihli ve 28184 sayılı Resmi Gazatede yayımlanarak yürürlüğe giren Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik Hükümlerine göre, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gerektiği, bu kişilerin de bulunmaması halinde bu hususların tebliğ evrakına yazılarak tebligat, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır.
Hukuk Genel Kurulu"nun 14.12.2011 tarih ve 2011/21-882 Esas, 2011/767 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, Tebligat Kanunu"nun 13 üncü maddesinde, kendisine tebligat yapılacak şahısların derecelendirildikleri görülmektedir. Bir kere, hükmi şahıslar namına kendilerine tebligat yapılabilecek salahiyetli mümessiller mutad iş saatlerinde işyerlerinde bulundukları ve o sırada evrakı bizzat alacak durumda oldukları takdirde memur ve müstahdemlere tebligat yapılamaz. Saniyen, memur veya müstahdemlere tebligat yapılabilecek hallerde de, önce kendisine tebligat yapılacak şahsın, şirketin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle muhatap hükmi şahsın mümessilinden sonra gelen veya evrak müdürü gibi esasen bu
işlerle tavzif edilmiş bir kimse olması . Böyle bir kimsenin bulunmaması halindedir ki (bu durum tebliğ mazbatasına dercedilmek suretiyle) o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme tebligat yapılabilir. Daha önce kendisine tebligat yapılması gereken kimselerin bulunmadıklarını veya tebligatı bizzat alamayacak durumda olduklarının ispatı bakımından mazbatada yer alacak kayıt bilhassa önemlidir (E. ..., Makalelerim I, İst. 2001, s. 4-5).
2- Gıyabi hükmün ... Ltd. Şti."ne “daimi işçisi/memuru ...” imzasına tebliği ve ... ... İnş. San. Tic. Ltd. Şti."ne Tebligat Kanunu 21/2 maddesi uyarınca tebliği usulsüzdür.
O halde, Mahkemece; gıyabi hükmün, dahili davalılardan ... Ltd.Şti. ile ... ... İnş. San. Tic. Ltd. Şti."ne (bu şirkete vekillikten çekilme dilekçesi de eklenerek) Tebligat Kanununun 12 ve 13 üncü maddelerine göre usulüne uygun olarak tebliğ edilerek, temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra, gönderilmek üzere dosya mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlık giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine 23.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.