(Kapatılan)19. Ceza Dairesi 2020/1232 E. , 2021/20454 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5809 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvuruların süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
I) Müşteki Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde:
Açılan kamu davasının niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresinin davaya katılma ve temyiz hakkı bulunmadığından, müşteki Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, REDDİNE,
II) Sanığın temyiz isteminin incelenmesinde:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Olay tutanağına göre, devriye görevi yapan polis ekiplerince sanığın elinde bir paket ile seyir halinde görülmesi üzerine durdurulması ve elindeki pakette yapılan arama neticesinde kaçak ve aynı zamanda elektronik kimlik bilgisi değiştirilmiş vaziyette 70 adet cep telefonu ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda; diğer sanık ... tarafından da doğrulanan sanık ..."nin yakalanma esnasında kolluk görevlilerine verdiği beyanı ve aşamalardaki savunmalarında; sanık ..."nin işyerinin oradan geçtiği sırada "şu paketi kargoya bırakır mısın" diye ricada bulunduğunu, kendisini kırmayarak kabul ettiğini, sanık ..."nin paketin içinde telefon olduğunu söylediğini, paketin üzerinde gidecek olan şahsın ismi ve telefon numarasının yazılı olduğunu, Aras kargo şubesine giderken yolda polislerin durdurduğunu, dava konusu eşya ile ilgisinin bulunmadığını belirtmesi, suça konu eşyanın kapalı ve koli bandı ile bantlanmış vaziyetteki bir paket içinde ele geçmesi tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanık ..."nin atılı suça iştirak ettiğine dair mahkumiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak kesin, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeksizin beraati yerine yazılı gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre;
1)7188 sayılı Kanunla değişik 5271 sayılı CMK"nin 251/1. maddesi ile; sadece adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda "basit yargılama usulü"nün uygulanması mümkün hale getirilmiş, aynı Kanunla CMK"ye eklenen Geçici 5/(1)-d maddesinde ise; 01/01/2020 tarihi itibarıyla "...kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş..." dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulünün uygulanmayacağı açıkça düzenlenmiş ise de;
Anayasa Mahkemesi"nin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas 2021/4 Karar sayılı ve 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas 2020/33 Karar sayılı kararları ile yukarıda anılan geçici 5/1-d"de yer alan "...kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış..." ibarelerinin, aynı bentte yer alan, "Basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi karşısında, Mahkemece sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki “Basit Yargılama Usulünün” uygulanma şartları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi mecburiyeti,
2) Adli emanetin 2014/1634 sırasında kayıtlı suça konu eşyaların müsaderesi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. Maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 30/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.