20. Hukuk Dairesi 2013/4144 E. , 2013/9761 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ...Köyü 175 parsel sayılı 52650 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, zilyetlik süresi dolmadığından tarla niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir.
Orman Yönetiminin itirazı üzerine komisyonca 766 sayılı Kanunun 29. maddesine göre yetkisizlik kararı verilerek, tutanak ve ekleri tapulama mahkemesine gönderilmiştir.
Mahkemece,..."nın davaları hakkında keza davalarından feragat eden ..., ..."nun davaları hakkında 28.01.1992 gün 1980/665-1992/6 kararı temyiz etmeyerek haklarındaki hüküm kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacı ... Yönetiminin davasının reddine, davacı ..."nun davasının kısmen kabulüne, 175 parselin (A) harfi ile gösterilen 1000 m2 ve (B) harfi ile gösterilen 900 m2 bölümlerinin taşlık niteliği ile Hazine adına, kalan 50750 m2 bölümünün ...mirasçıları adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 23/03/2009 gün ve 2009/3169 E.- 4821 sayılı onama kararı Hazine tarafından kararın düzeltelmesi istemi üzerine Dairenin 16.11.2009 tarih ve 2009/17468 E., 2009/16737 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Keşifte bilgisine başvurulan uzman orman bilirkişiler çekişmeli taşınmazın 1956 yılında basılmış memleket haritasında kısmen yeşil renkli çalılık, makilik ve fundalık niteliğinde olduğunu açıklamış ve dava konusu taşınmazın memleket haritasındaki konumunu göstermiştir.
Dava konusu taşınmaz 1966 yılında yapılan tapulama sırasında zilyetlik süresi dolmadığından Hazine adına tespit edilmiştir. Kadastro tespitine itiraz davalarında tesbit ve taşınmazın zilyedi adına tescil edilebilmesi için tesbit tarihine kadar çekişmesiz ve aralıksız 20 yıllık zilyetlik süresinin dolması gerekir.
Çekişmeli taşınmaz 1956 baskı tarihli memleket haritasında kısmen yeşil renkli çalılık, makilik ve fundalık alan olarak gözüktüğüne göre, 1966 yılında yapılan kadastro tesbit tarihine kadar 20 yıllık kazandırıcı süre dolmamıştır.
Tesbit tarihinden sonra taşınmazın üzerindeki çalılık, makilik ve fundalık bitki örtüsünün kaldırılması, davacı yararına bir hak sağlamaz. Taşınmazın kısmen yeşil renkli bölümü üzerinde 766 sayılı Kanunun 33, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde yazılı imar-ihya ve zilyetlikle kazanma süre ve koşulları gerçekleşmemiştir.
Bu nedenle, dava dosyasının hükme dayanak alınan rapor düzenleyen orman ve fen bilirkişilerine verilerek memleket haritasında yeşil ve açık renk ile gösterilen bölümlerin yüzölçümlerini belirtir krokili ek rapor alınarak yeşil renk ile gösterilen bölümün tespit gibi Hazine adına, geriye kalan bölümünde içinde taşlık olarak tescil edilen bölümler olmamak kaydıyla şimdi olduğu gibi gerçek kişiler adına tescile karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle, davacı ... Yönetiminin davasının reddine, davacı Mikail Akarsu mirasçılarının davalarının kısmen kabulüne ve 175 nolu taşınmazın bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 29468 m2 yüzölçümlü bölüm ile (C) harfi ile gösterilen 1900 m2 yüzölçümlü bölümün Hazine adına tesciline, aynı krokide (A) harfi ile gösterilen 21282 m2 yüzölçümlü bölümün tarla niteliği ile Mikail Akarsu mirasçıları adına hisseleri oranında tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından esasa yönelik olarak, davalı Hazine tarafından taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümü ve vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden sonra 1997 yılında yapılıp dava tarihinde kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır.
Davacı ... Yönetimi"nin temyiz itirazları yönünden; İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının REDDİNE,
Davalı Hazine"nin temyiz itirazlarına gelince; İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın temyize konu (A) harfi ile gösterilen bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Her nekadar çekişmeli taşınmazın temyize konu (A) harfi ile gösterilen bölümü içinde 790,80 m2"lik kısmın çalılık olduğu bildirilmiş ise de; bu bölümün de evveliyatı itibarıyla, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasında orman sayılmayan açıklık alan olarak gözüktüğünden, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Ancak; davacı ... Yönetiminin davasının reddine karar verilmesine rağmen, hüküm fıkrasında lehine vekalet ücreti takdir edilmesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hüküm fıkrasının 7. bendinin hükümden çıkarılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 07/11/2013 günü oy birliği ile karar verildi.