15. Hukuk Dairesi 2016/6117 E. , 2018/972 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesi uyarınca ödenmeyen iş bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı, davalı şirketin mülkiyetinde bulunan apartmanın tüm mermer işlerini yapıp teslim ettiğini, ancak iş bedelinin ödenmediğini iddia etmiş; davalı ise, davacı tarafından sunulan teklifte iş bedelinin 142.885,00 TL olduğunu, iş bedelinin çekle, elden yapılan ödeme ve akaryakıt verilmesi suretiyle ödendiğini savunmuş; mahkemece yapılan yargılama sonunda iş bedelinin 142.885,00 TL olduğu, bundan davacıya verilen 6.992,81 TL akaryakıt, 50.250,00 TL çekle, 6.000,00 TL banka yoluyla, 1.700,00 TL davacı tanığı ...’a, 20.000,00 TL’de yine davacı tanığı ... ’e yapılan ödemeler düşüldüğünde davacı yüklenicinin alacağının bakiye 57.942,19 TL alacağı kaldığı belirtilerek bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme tarafından 142.885,00 TL iş bedeli olarak kabul edilmiş ise de, söz konusu imzasız, davalı tarafından doldurulduğu belirtilen belgenin hükme dayanak alınması doğru olmamıştır. Taraflar arasında sözlü eser sözleşmesi ilişkisi kurulmuştur. Davacı yüklenici, dava açmadan önce delil tespiti yaptırmış, bu tespite dayalı olarak eldeki davayı açmıştır. Yapılan tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda iş bedelinin davacının tespit dilekçesindeki birim fiyatlar üzerinden hesaplandığı anlaşılmıştır. Oysa ki; sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 471. maddesi uyarınca, sözleşmede bedel kararlaştırılmadığı durumlarda iş bedelinin mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre hesaplanması, bu bedele KDV dahil olduğundan ayrıca KDV eklenmemesi gerekir. Bu nedenlerle mahkemece mahallinde keşif yapılmadan ve belirtilen şekilde rapor alınmadan karar verilmesi doğru olmamıştır. Öte yandan davalı iş sahibinin
yapmış olduğu ödemeler 50.250,00 TL çekle, 20.000,00 TL davacı yüklenicinin babasına yapılan ödeme, 1.700,00 TL davacı yüklenicinin işçisine yapılan ödeme ve 5.701,00 TL davalının kabul ettiği akaryakıt ödemesi olup toplam kanıtlanan ödeme 77.651,00 TL’dir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; yeni bir inşaat mühendisi bilirkişi seçilerek mahallinde keşif yapılmak suretiyle yapılan işin bedelinin yapıldığı tarihteki serbest piyasa fiyatına göre hesaplatmak, bu fiyat KDV’yi içerdiğinden tekrar KDV eklememek, hakedilen iş bedelinden kanıtlanan 77.651,00 TL düşülerek ve davalı iş sahibinin kararı temyiz etmemesi nedeniyle kazanılmış hak ilkesi de dikkate alınarak karar vermekten ibaret olmalıdır.
Eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu verilen kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 15.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.