Kasten öldürmeye teşebbüs - nitelikli tehdit - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2016/6267 Esas 2018/261 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/6267
Karar No: 2018/261
Karar Tarihi: 05.02.2018

Kasten öldürmeye teşebbüs - nitelikli tehdit - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2016/6267 Esas 2018/261 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen karara göre, sanık kasten öldürmeye teşebbüs ve nitelikli tehdit suçlarından yargılanmıştır. Sanığın öldürmeye teşebbüs suçu yerine kasten yaralama suçundan cezalandırılması gerektiği belirtilmiştir. Bu kararın nedeni, sanığın mağdureyi tıbbi müdahalede bulunulmasını sağlama yönünde çaba göstermesi ve ölüm sonucunun gerçekleşmesini önlemesi olarak açıklanmıştır. Kararda, sanığın önceki bir Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda yeniden değerlendirilmesi gerektiği de vurgulanmıştır. En son olarak, kararda belirtilen kanun maddeleri arasında TCK'nun 81, 35/2, 62, 53., 36, 61 ve 86/1. maddeleri yer almaktadır.
1. Ceza Dairesi         2016/6267 E.  ,  2018/261 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs, nitelikli tehdit.
    HÜKÜM : a- ..."u öldürmeye teşebbüsten; TCK.nun 81, 35/2, 62, 53. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası,
    b- ..."u tehditten beraat.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    1) Sanık ... müdafiinin, sanık hakkındaki nitelikli tehdit suçundan verilen beraat kararının gerekçesine yönelik olmadığı anlaşılan temyizinde hukuki yarar bulunmadığından, bu hükme yönelik temyiz isteminin CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.
    2) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’nün, mağdure ...’a yönelik eyleminin sübutu kabul, takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma kararına uyularak verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
    a) Ancak;
    Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanığın mağdureyi bıçakla sağ göğüs, batın sağ alt kadran, sağ ve sol parietal ile oksipital, sağ el ve sol el bölgelerinden hayati fonksiyonlarını orta derecede etkiler nitelikte radius alt uç kırığına, iki yara nedeniyle hayati tehlike geçirmesine neden olacak şekilde yaralayıp olay yerinden ayrıldıktan sonra etkin pişmanlık göstererek mağdureyle birlikte yaşayan tanık ...’ı telefonla aradığı ve mağdureyi yaraladığını söyleyerek ambulans çağırmasını istediği, tanık ...’nin çağrısı üzerine olay yerine gelen 112 görevlilerinin hastaneye götürdükleri mağdurenin burada yapılan tıbbi müdahaleyle yaşama döndüğü olayda;
    Sanığın eylemi, mağdurenin vücudunda meydana gelen yaraların niteliği ve yerleri dikkate alındığında öldürmeye teşebbüs niteliğinde ise de; sanığın mağdureye tıbbi müdahalede bulunulmasını sağlama yönünde çaba gösterdiği ve böylece ölüm sonucunun gerçekleşmesini önlediği anlaşılmakla, TCK’nun 36. maddesinde düzenlenen "gönüllü vazgeçme" hükümleri dikkate alınarak öldürmeye teşebbüs suçu yerine tamamlanmış olan kasten yaralama suçundan, TCK"nun 61 ve 86/1. maddeleri de gözetilerek temel cezanın meydana gelen zararın ağırlığına göre neticeye etkili olacak biçimde belirlenmesi suretiyle cezalandırılması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    b) 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafii ile Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 05/02/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.