Esas No: 2021/7574
Karar No: 2022/9624
Karar Tarihi: 17.05.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/7574 Esas 2022/9624 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesinde görülen bir davada sanıkların 5607 sayılı Yasa'ya muhalefet suçu işledikleri kabul edilmiştir. Ancak mahkeme hükmünde çelişkiye neden olacak şekilde sanıkların eyleminin 5607 sayılı Yasanın farklı maddelerine girdiği değerlendirmesi yapılmıştır. Suç tarihi ve ele geçirilen eşyanın niteliği göz önünde bulundurularak sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi ve cezalarının tayini gerekmektedir. Bu bağlamda yürürlükte olan kanun maddeleri somut olaya uygulanmalı ve sonuca göre ceza tayinine karar verilmelidir. Ayrıca takdiri indirim uygulaması yapılırken doğru madde ve fıkra kullanımına dikkat edilmelidir. Kararın sonunda ise 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Hüküm 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 5607 sayılı Yasa'nın 3/11, 3/12, 3/5, 3/10, 3/22, 5/2
- 6455 sayılı Yasa
- 6545 sayılı Yasa
- 7242 sayılı Yasa
- 5237 sayılı TCK'nun 7. ve 53. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Suça konu akaryakıt ile ilgili olarak iddianamede müsadere talep edilmemesi, mahkemece de karar verilmemiş olması karşısında, müsadere davasının mahallinde her zaman açılması mümkün görülerek yapılan incelemede,
1-Sanıklara atılı eylemin 5607 sayılı Kanunun 3/11. maddesine girdiği kabul edildiği halde hükümde sanıkların eyleminin 5607 sayılı Kanunun 3/12. maddesi kapsamında olduğu değerlendirilerek gerekçe ile hüküm arasında çelişkiye neden olunması,
2-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11-son maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3- Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesi olarak TCK'nun 62/1. madde ve fıkrası yerine TCK'nun 62. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
4- 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... İdaresi vekili, sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.