13. Hukuk Dairesi 2011/11624 E. , 2012/3452 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalı ... hakkındaki davanın reddine diğer davalılar yönünden davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı banka ve diğer davalı ... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacılar dava dışı ... adlı şahsın davalı bankadan aldığı konut kredisine kefil olduklarını, ...’ın dairesi üzerine banka lehine ipotek konulduğunu, borç ödemeyince bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi için icra takibi yaptığını ve davalı Avukat ...’ın taşınmazı diğer davalı müvekkili ... adına satın aldığını ve akabinde üzerindeki ipotek ile birlikte İlker’e devrettiğini ve bu suretle borcun ödendiğini, ancak davalı bankanın kendileri aleyhine de icra takibi yaptığını ve bu icra takibini de davalı ...’e temlik ettiğini, kredi borcunun ödenmesine rağmen kendileri aleyhine icra takibi yapılmasının yersiz olduğunu ileri sürerek icra takibinden dolayı borçlu olmadıklarının tesbitini istemişlerdir.
Davalılar davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davalı ... hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar hakkında davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı banka ve diğer davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya 2011/11624 2012/3452
mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan yasanın 3/d maddesinde, “hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olay değerlendirildiğinde, davacılar ile davalı banka arasındaki ilişkinin, dava dışı şahıs tarafından davalı bankadan kullanılan konut kredisine kefil olmalarından kaynaklandığı, temel ilişkinin konut kredisinden kaynaklanması nedeniyle davacılarında yasada tanımlanan şekilde tüketici olduğu, diğer davalının da davalı bankaya tebaen satıcı sıfatını taşıdığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davaya bakmaya genel mahkeme değil, Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.
Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olamaz. O halde mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz edilen kararın bozulmasına, ikinci bette açıklanan nedenlerle de davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 21.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.