1. Hukuk Dairesi 2017/4320 E. , 2020/1289 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davalılar ... ve ..."ın ilk el konumunda olup iktisaplarının korunamayacağı, davalı ..."nün de iktisabının iyi niyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından 353/1-b-1 maddesi gereğince davalıların istinaf isteminin esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 25.02.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacı ... vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, 565 parsel sayılı taşınmazdaki 1/4 payının sahte nüfus cüzdanı ve doktor raporu ile alınan .... Noterliğinin 18/04/2014 tarihli ve 5803 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile davalı ... ve davalı ..."a satış suretiyle temlik edildiğini, davalı ..."in aldığı payın yarısını işbirliği içinde olduğu davalılardan ..."ye devrettiğini, dava dışı ..."nın kendisini arayarak sahteciliği itiraf ettiğini ve kendisinin yerine geçerek dava dışı ...isimli kişiye sahte vekaletname verdiğini, taşınmazın düşük bedelle satıldığını, davalıların yolsuz tescili bildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, taşınmazı iyi niyetle satın aldıklarını, davacıyı ve vekaleten işlem yapan kişiyi tanımadıklarını, sahte işlemlerden haberlerinin olmadığını, taşınmazı emlakçı vasıtasıyla yatırım amaçlı aldıklarını, davacının sahteciliği gerçekleştiren kişileri tanıdığını ve bu kişiler ile birlikte hareket ettiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, çekişme konusu payın temlikine dayanak vekaletnamenin sahte olduğu hususunun soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğu, davalılar ... ve ..."ın ilk el konumunda olup iktisaplarının korunamayacağı, davalı ..."nün de iktisabının iyi niyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından 353/1-b-1 maddesi gereğince davalıların istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının ...2. noterliğinin 18/4/2014 tarih 5803 yevmiye nolu vekaletnamesi ile paydaşı olduğu 565 parseldeki payının tamamını dilediği bedelde dilediği kişiye satma yetkisini içeren bir vekaletname ile dava dışı ...’u vekil tayin ettiği, çekişme konusu 565 parsel sayılı taşınmazın 1/4 payı davacı adına kayıtlı iken anılan vekaletnameye dayalı olarak vekil ...tarafından 29/04/2014 tarihli resmi akit ile 2000/32050 payının davalı ..."e, 601250/3205000 payının da davalı ..."a toplam 56.999,00 TL bedelle satış suretiyle temlik edildiği, 28/05/2014 tarihli resmi akit ile de davalı ..."ın edindiği paydan 60/641 payını 26.000,00 TL bedelle davalı ..."ye satış suretiyle devrettiği, sahtecilik ile ilgili olarak yapılan Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/2381 sayılı soruşturma dosyasında bilirkişi Birol Aydın tarafından düzenlenen raporda çekişme konusu taşınmazın temlikine esas vekaletnamedeki imzanın davacı ... eli ürünü olmadığı, ... eli ürünü olduğunun saptandığı, ... 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/120 Esas sayılı dosyasında emlak komisyoncusu olan sanıklar ..., ... ve Fikret Kara"nın sahte belgeler ile düzenlenmiş vekaletname doğrultusunda suça konu yerin satımının sağlanmasına bilerek ve isteyerek katıldıkları hususunda delil bulunmadığı, sanık İbrahim Kozanlar"ın da ... adına düzenlenen raporun düzenlenmesinde yöntemine göre hareket etmediği gerekçesi ile anılan sanıkların beraatine, sanık ..."nın da 13.09.2016 tarihinde ölmesi nedeniyle hakkındaki davanın düşürülmesine, sanıklar ..., Ferruh Yalçın ve Soner Karpuz"un sahte nüfus cüzdanını kullanarak katılanı dolandırmak, sahte resmi belge düzenlemek ve özel belgede sahtecilik suçunu işledikleri gerekçesi ile mahkumiyetlerine karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği, yapılan keşif sonucunda çekişme konusu taşınmazdaki davacıya ait payın dava tarihi itibariyle 881.375,00 TL olduğunun saptandığı anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, 6100 sayılı HMK"nun 211. maddesi ve 15/7/2018 tarih ve 30479 sayılı Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum Ve Kuruluşlar İle Diğer Kurum Ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 22. maddesi uyarınca; temlik işleminde kullanılan vekaletnamedeki imzanın sahte olduğu iddiası, başka bir ifadeyle imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı hususunun Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesince saptanması gerekeceği kuşkusuzdur. Ne var ki, mahkemece 18/4/2014 tarihli vekaletnamedeki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı hususunda bir araştırma yapılmış değildir.
Hâl böyle olunca, davacının, resmi ve özel kurumlarda bulunan imza ve yazılarını havi belgelerin temini ile dosyanın kül halinde Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilmesi, Fizik (Grafoloji) İhtisas Dairesi"nden 18/4/2014 tarihli vekaletnamedeki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı hususunda rapor alınması, davacının eli ürünü olmadığının saptanması halinde ikinci el konumunda olan davalı ...’nın iyiniyetli olup olmadığının, bir başka ifadeyle TMK"nin 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanıp yararlanamayacağının ... 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/120 Esas sayılı dosyası da gözetilmek suretiyle değerlendirilmesi, ondan sonra varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.
Davalılar vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 373/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK"nin 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Gölbaşı (...) 2. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalılar vekili için 2.540.00. TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davacıdan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.