20. Ceza Dairesi 2018/5407 E. , 2019/3726 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan sanık ... hakkındaki Bakırköy 41. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/07/2016 tarihli, 2016/297 esas ve 2016/419 karar sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 26/09/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Şüpheli... hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 07/04/2010 tarihli ve 2010/33131 soruşturma, 2010/29651 esas, 2010/19284 sayılı iddianame ile TCK’nın 191/1, 53 ve 54. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
2-Bakırköy 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 19/07/2010 tarihli, 2010/1892 esas ve 2010/1271 karar sayılı kararı ile; sanık hakkında TCK’nın 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 29/07/2010 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
3-Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün çağrı yazısının sanığa tebliğ edildiği,müdürlüğe müracaat etmemesi nedeniyle dosyanın kapatılarak savcılığa gönderildiği,
4-Mahkemeye bildirimde bulunulması üzerine, Bakırköy 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 09/09/2013 tarihli, 2010/1892 esas ve 2010/1271 ek karar sayılı kararı ile, sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve CMK’nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 11/10/2013 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
5-Sanığın denetim süresi içerisinde 01/03/2014 tarihinde işlediği nitelikli hırsızlık suçundan Büyükçekmece 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/01/2015 tarihli 2014/137 esas ve 2015/28 karar sayılı bildirim tarihinde henüz kesinleşmeyen ilamı ile; TCK’nın 142/1-b, 143,35 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren mahkemeye ihbarda bulunulmasına karar verildiği,
6-İhbar üzerine kanun yararına bozma istemine konu Bakırköy 41. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/07/2016 tarihli, 2016/297 esas ve 2016/419 karar sayılı kararı ile; hükmün açıklanmasına, sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına "6545 Sayılı yasa da yapılan değişiklik gereğince değerlendirme yapıldığında, sanık hakkında daha önce tedavi ve denetimli serbestlik kararı verildiğinden 6545 sayılı yasa ile 68 maddesi gereğince değiştirilen TCK 191. maddesi ve aynı kanunun 85. maddesi gereğince 5320 sayılı kanununa eklenen 2. fıkrası uygulanamayacağından, sanık hakkında bu madde gereğince HAGB hükmünün uygulanmasına yer olmadığına ve yine sanığa 6545 sayılı kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen, fıkra gereğince şartlar oluşmadığından, bu maddenin uygulanmasına yer olmadığına" karar verildiği, kararın 12/07/2016 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleştiği,
7-İnfazın durdurulmasına yönelik mahkemesine istemde bulunulduğu ancak mahkeme tarafından istemin reddine karşı yapılan itiraz sonucunda Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/04/2018 tarihli, 2018/499 değişik iş sayılı kararı ile; infazın durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;" 1- Dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk hakkında kullanmak için uyuşturucu madde satın alma eyleminden dolayı 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği cihetle, sanık hakkında verilen hükmün açıklanması koşullarının da 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesine tâbi olmadığı, 5237 sayılı Kanun"un 191/4. maddesinde yer alan, "a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması..." hallerinde hükmün açıklanmasına karar verileceği gözetilmeksizin yazılı şekilde hükmün açıklanmasına karar verilmesinde,
2- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesinde yer alan, “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, sanığın deneme süresinde işlediği iddia oluna Büyükçekmece 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/01/2015 tarihli ve 2014/137 esas, 2015/28 sayılı dosyasının temyiz edilmesi nedeniyle Yargıtay"da bulunduğu. bu nedenle henüz kesinleşmediği anlaşılmakla, deneme süresinde suç işlediğinden bahisle sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca Bakırköy 41. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/07/2016 tarihli, 2016/297 esas ve 2016/419 karar kararının bozulması istenilmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
(1) numaralı kanun yararına bozma talebinin incelenmesi:
Sanık hakkında 19/07/2010 tarihli ilk kararla 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verilmiş olduğu, ancak sanığın tedbire aykırı davrandığının bildirilmesi üzerine, aynı maddenin 5. fıkrası uyarınca yargılamaya devam edilerek 09/09/2013 tarihli kararla mahkûmiyetine ve CMK’nın 231. maddesi uyarınca genel hükümlere göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesi kapsamında verilmiş bir hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunmadığından, bu durumda CMK’nın 231. maddesinde yer alan genel hükümlerin geçerli olacağı, bu nedenle sanığın 5 yıllık denetim süresi içinde işlediği iddia olunan “nitelikli hırsızlık” suçundan dolayı mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesi üzerine CMK’nın 231. maddesinin 11. fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasına karar verilmesi yasaya uygun olup, (1) numaralı kanun yararına bozma talebi yerinde görülmemiştir.
(2) numaralı kanun yararına bozma talebinin incelenmesi:
5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanun’un 231/11. maddesinde yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, sanık hakkında 6545 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde yapılan değişiklik öncesi Bakırköy 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 09/09/2013 tarihli ve 2010/1892 esas, 2010/1271 sayılı kararı ile sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddisinin uygulanması suretiyle kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu kapsamda hükmün açıklanabilmesi için sanık tarafından denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlenerek bu suça ilişkin verilen kararın kesinleşmesi gerektiği nazara alındığında, hükmün açıklanmasına esas teşkil eden Büyükçekmece 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/01/2015 tarihli ve 2014/137 esas, 2015/28 sayılı kararının kesinleşmediği gözetildiğinde, hükmün açıklandığı 12/07/2016 tarihinde açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması için gerekli şartların bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hükmün açıklanmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre,
1- Sanığın denetim süresi içinde işlediği “nitelikli hırsızlık” suçu nedeniyle hükmün açıklanmasının yasaya aykırı olduğuna ilişkin (1) numaralı kanun yararına bozma talebi yerinde görülmediğinden REDDİNE,
2- Sanığın denetim süresi içerisinde işlediği iddia olunan nitelikli hırsızlık suçundan verilen hükmün kesinleşmemesi nedeniyle açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmayacağına ilişkin (2) numaralı kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden Bakırköy 41. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/07/2016 tarihli, 2016/297 esas ve 2016/419 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA; aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 19.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.