Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/11880
Karar No: 2013/15740
Karar Tarihi: 17.12.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/11880 Esas 2013/15740 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2013/11880 E.  ,  2013/15740 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.08.2010 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ile duruşmasız temyizi davalı Hazine, davalı ... ve davalı ... vd. vekilleri tarafından istenilmekle, tayin olunan 17.12.2013 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı asil ve vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı Hazine vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ... Köyü, 4 parsel no’lu taşınmaz yararına davalılara ait 5, 84, 85 ve 719 no’lu parsellerden en az 7 metre genişliğinde geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
    Davalı ... ... ... vasisi yargılamaya katılmamış ve savunmada bulunmamış, diğer davalılar vekilleri davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece; davanın kabulü ile 4 no’lu parsel yararına 719, 84, 85, 5 parsellerden 21.05.2012 tarihli ek fen bilirkişisi raporunda 6/A no’lu seçenekte turkuvaz renkle belirtilen 719 no’lu parselden 4.023,64 m2, 84 no’lu parselden 171,72 m2, 85 no’lu parselden 118,52 m2, 5 no’lu parselden 3.196,34 m2’lik kısımdan 7 metre genişliğinde geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... ... ... vasisi dışında, tüm taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır, Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
    Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nın 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir.
    Türk Medeni Kanunu’nun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
    Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
    Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
    Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra
    Hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
    Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanunu’nun 748/3 maddesi uyarınca tapu kaydının beyanlar hanesine şerhi de gereklidir.
    Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
    Bu bilgiler ışında somut olaya bakıldığında;
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Hükmü temyiz eden davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vd. vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Kurulan geçit dava konusu parsellerden 5 no’lu parseli ortadan ikiye bölmektedir. Bu durum, taşınmazın ekonomik kullanım şeklini bozduğundan, yukarıda belirtilen fedakarlığın denkleştirilmesi prensibine aykırılık teşkil eder. Dolayısıyla, geçitin 5 no’lu parseli bölmeyecek şekilde belirlenecek bir güzergahtan kurulması gerekir.
    Dosya içinde mevcut dava konusu taşınmazları gösterir pafta ve fen bilirkişi raporuna ekli krokilerden geçit yerinin, ... Köyü yolu ile dava konusu 719 sayılı parselin güney sınırının kesiştiği yerden başlamak üzere 719 sayılı parselin güney sınırından ve yine dava konusu olmayan 83 sayılı parselin batı ve güney sınırından devam eden daha sonra da dava konusu 84 sayılı parsel veya dava konusu olmayan 82 sayılı parsel üzerinden davacıya ait parsele ulaşacak şekilde, 719 ile 83 sayılı parselleri de ikiye bölmeyecek olan "kroki 11" olarak gösterilen seçenekten belirlenerek tesisinin fedakarlığın denkleştirilmesi prensibine daha uygun olacağı anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, dava edilmeyen 82 ve 83 sayılı parsellerin tapu kayıtları da getirtilerek bu taşınmaz maliklerinin de dahili dava dilekçesi ile davaya katılımları sağlandıktan sonra belirtilen taşınmazlardan geçit kurulmasının mümkün olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
    Ayrıca, Dairemizin kararlılık kazanan uygulamasına aykırı şekilde iki tır aracının karşılıklı geçebileceği düşüncesiyle geçit genişliğinin 7 metre olarak saptanması da yerinde olmamıştır. Kurulacak geçit, nakliye yapacak tır araçlarının davacının taşınmazına rahatça ulaşım sağlayabileceği, virajların
    keskin olduğu kısımlarda rahatça dönüş yapabileceği genişlikte olmalıdır.
    Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vd. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 990 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Hazine’ye verilmesine, 17.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi