10. Hukuk Dairesi 2015/6682 E. , 2015/12585 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Kurum işleminin, idari para cezası ve prim borçlarının iptali davasının bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılaması sonunda; davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesini davacının avukatının istemesi ve duruşma talep etmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23.06.2015 günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü davacı adına Av. ..., davalı adına Av. ...geldiler. Duruşmaya başlandı. Hazır bulunanların açıklamaları dinlenip duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hâkimi ...tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemenin uyma kararı verdiği Dairemizin bozma ilâmında belirtilen tüm gereklerin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Bu kapsamda;
1-)Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Yasa"nın 140. maddesinin 4. fıkrasında, "İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ edilmekle tahakkuk eder ve tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ödenir veya aynı süre içinde Kurumun ilgili ünitesine itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idarî para cezası kesinleşir. Mahkemeye başvurulması cezanın takip ve tahsilini durdurmaz..." düzenlemesi yer almaktadır.
5510 sayılı Kanunun 102. maddesinde de, "...İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ ile tahakkuk eder. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ya da Kurumun ilgili hesaplarına yatırılır veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde, idari para cezası kesinleşir." hükmüne yer verilmiştir.
./..
Bu yasal çerçeve gereğince, idari para cezasının iptali için idare mahkemesine başvurulması gerekmekte olup, bu konuda iş mahkemesinin görevli olmadığı gözetilerek, idari para cezasının iptali istemine ilişkin olarak eldeki davadan tefrik kararı verilip ayrı bir esasa kaydı yapıldıktan sonra, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması;
2-)506 sayılı Kanunun, sigortalılığın başlangıcı ve mecburi oluşu başlığını taşıyan 6. maddesindeki, sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamayacağı ve vazgeçilemeyeceği, sözleşmelere, sosyal sigorta yardım ve yükümlerini azaltmak veya başkasına devretmek yolunda hükümler konulamayacağı yönündeki emredici kural gereğince, eldeki dava konusunun hakalanlarını ilgilendirmesi nedeniyle, kayıtdışı çalışmaları olduğu tespit edilen sigortalıların tümü dinlenmek suretiyle davalı Kuruma bildirimi yapılmayan çalışmaları olup olmadığı belirlenmeli; sigortalıların tümünün Kuruma bildirimi yapılmayan çalışmaları olmadığının belirlenmesi durumunda; davacının itirazlarıyla kurum müfettişinin tespitlerine dayanak kayıt ve belgeler ile sigortalı özlük dosyaları çerçevesinde yapılan inceleme sonucu oluşturularak, mükerrer sigortalılık, hatalı tespit ve çakışan sigortalılıkların belirlenerek hatalı Kurum işlemlerinin tespit edildiği 20.09.2013 tarihli bilirkişi raporu dayanak alınarak karar verilmesi; Kuruma bildirimi yapılmayan çalışmalarının var olduğunu beyan eden sigortalıların olması halinde ise; buna ilişkin herhangibir işçilik alacağı/sigortalılık tespiti davası açıp açmadıklarıda açıklığa kavuşturularak, ilgili dava dosyalarının sonuçlarının da yapılacak değerlendirmede gözetilmesi istenerek; yukarıda anılan bilirkişi raporunu düzenleyen bilirkişilerden, davacının itirazlarıyla kurum müfettişinin tespitlerine dayanak kayıt ve belgeler ile sigortalı özlük dosyaları çerçevesinde, denetime elverişli şekilde düzenlenecek ve her bir sigortalının ayrı ayrı ele alındığı, mükerrer sigortalılık, hatalı tespit ve çakışan sigortalılıkların belirlenerek hatalı Kurum işlemlerinin tespit edildiği bilirkişi raporu alınarak yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenleridir.
O hâlde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacı avukatı yararına 1.100 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınmasına ve temyiz harcının istem hâlinde davacıya iadesine, 23.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.