13. Hukuk Dairesi 2011/10013 E. , 2012/3434 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı şirket, 13.12.2001 tarihli tediye makbuzu ile, dava dışı ...H hesaplarına intikal ettirilmek üzere, şirket yetkilisi ...tarafından 584.000,00 Euronun davalıya teslim edildiğini, davalının bu parayı dava dışı şirket hesaplarına intikal ettirmeyerek zimmetinde bulundurduğunu ileri sürerek, 584.000 Euronun, teslim tarihi olan 13.12.2001 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın zaman aşımına uğradığını, dava konusu paranın, davacı şirkete değil, Almaya"da mukim bulunan dava dışı ... şirketine ait olduğunu, davacının dava açma ehliyeti bulunmadığını, kaldı ki davaya dayanak yapılan teslim ve tesellüm belgesindeki imzanın da kendisine ait olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, “davalının, ..."da mukim... şirketinin yetkilisi olduğu, bu paranın Almanya"da mukim şirket hesabına girmemiş olması halinde, şirket yetkilisine teslim edilen paranın hesaplara aktarılmayarak zimmetinde tutulduğu iddiasını ileri sürebilecek olanın dava dışı... şirketi olduğu, davacının, dava dışı şirketin kendilerinden usulsüz ödeme nedeni ile istemde bulunduklarına dair bir iddiasının da bulunmadığı” gerekçesiyle davacının aktif dava ehliyetinin
2011/10013-2012/3434
bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, dava dışı... hesaplarına intikal ettirilmek üzere davacı şirket yetkilisi tarafından davalıya teslim edilen 584.000,00 Euronun, dava dışı şirkete intikal ettirilmediği iddiasına dayalı alacak isteminden kaynaklanmaktadır. Davada ileri sürülen olgulara göre, davacı tarafından davalıya karşı eldeki davanın açılmasında husumet yönünden usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. O halde işin esası incelenerek, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, mahkemece davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığından bahisle, davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün, temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 17.15 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 21.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.