17. Hukuk Dairesi 2014/7607 E. , 2014/6659 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/05/2012
NUMARASI : 2011/266-2012/482
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı şirkete kasko sigortalı müvekkiline ait aracın trafik kazasında hasarlandığını, ihbara rağmen davalının zararı karşılamadığını, davalı aleyhinde 8.210 TL hasar bedelinin (1.000 TL"sı değer kaybı olmak üzere) ferileriyle birlikte tazmini için icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, hasarın teminat kapsamında olmadığını, doğru ihbar mükellefiyetine uyulmadığını, sigortalının oğlunun kaza sırasında araçta bulunduğunu ve oluş şeklini farklı anlattığını hasarın fahiş ve değer kaybının teminat dışında olduğunu, alacak likit olmadığından inkar tazminatının şartlarının oluşmadığını, temerrüde düşmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalının Alanya 1.İcra Müdürlüğü"nün 2010/7017 sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına asıl alacağın %40 oranında inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak, sigortalı tarafından sigorta şirketi aleyhine, itirazın iptali şeklinde açılan alacak istemine ilişkindir. T.C. Anayasası"nın 36 ve 6100 Sayılı HMK"nin 27.maddesi uyarınca taraflar dinlenmeden iddia ve savunlarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Yine HMK"nin 280.maddesi son cümlesi gereğince, bilirkişi raporunun birer örneğinin duruşma gününden önce taraflara tebliğ edilmesi zorunludur. Bu şekilde HMK"nin 281.maddesine göre tarafların rapor örneğini okuyup değerlendirmeleri, varsa itirazlarını dile getirmeleri belirsizlik gösteren hususlarda bilirkişiden açıklama yapması veya yeni bilirkişi atanmasını talep etmeleri sağlanmış olur. HMK"nin 240 vd maddelerinde maddi vakıayla ilgili taraflarca gösterilecek tanıkların dinlenilmesi usulleri düzenlenmiştir.
Somut olayda; davalı vekili kazanın oluş şeklinin ihbar edilenden farklı olduğunu bu konu ile ilgili sigortalının oğlu Adnan Karaman"ın tanık olarak dinlenilmesini talep etmiş; mahkemece adı geçen tanık dinlenilmediği gibi hükme esas alınan bilirkişi raporu da davalı sigortacıya tebliğ edilmemiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece, davalı tarafça bildirilen tanığın usulüne uygun şekilde dinlenilmesi, bilirkişi rapor örneğinin davalı sigorta şirketi vekiline tebliğ edilerek varsa rapora karşı itiraz ve beyanlarını bildirmesi hususunda imkan tanınması, daha sonra gerektiğinde savunma ve itirazlar yönünden ek rapor ya da yeni bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, Anayasa ve HMK"nin ilgili maddeleri ile koruma altına alınan hukuki dinlenilme ve savunma hakkı kısıtlanarak davalı hakkında hüküm kurulması doğur görülmemiştir.
Kabule göre de; a-taraflar arasında düzenlenen kasko sigorta poliçesinde; sigortalı araçta meydana gelen değer kaybı açıkça teminat kapsamına alınmadığından; davalı sigortacının değer kaybı zararından sorumlu olmadığının kabulü ile davacı tarafın değer kaybına ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken davalının yazılı olduğu gibi hasar bedeline eklenen 1.000 TL değer kaybından da sorumlu tutulması isabetli değildir.
b-Yine davacı aracında davaya konu kaza nedeniyle meydana gelen zarar miktarı belirli (likit, muayyen) olmayıp, zararın tespiti bilirkişi incelemesi yapılmasını gerektirdiğinden davacı tarafın şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi de isabetli görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı A. A. Türk Sigorta AŞ vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 30.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.