Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/11713
Karar No: 2021/2849
Karar Tarihi: 08.03.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/11713 Esas 2021/2849 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/11713 E.  ,  2021/2849 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    ...

    Dava, davacının sigorta başlangıç tarihinin 01.06.1985 olduğu ile 01.06.2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ilişkindir.
    Mahkemece kapatılan 21. Hukuk Dairesinin uyulan bozma ilamı sonrasında yapılan yargılamada ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı vekili temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1. maddesi hükmünde yer alan düzenleme ile genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı karşısında, davanın Yasal dayanağının 506 sayılı Kanun olduğu kabul edilmelidir.
    Dava konusu somut olayda, Mahkemece bozma sonrası kararında; her ne kadar davacıya ait imzalı ve fotoğraflı işe giriş bildirgesi bulunsa da, işe giriş bildirgesinde çalışılan yer olarak bildirilen ... Gıda ve Pazarlama A.Ş. ünvanlı şirkette, davacının gerçek bir çalışmasının bulunduğunun kanıtlanamadığı, dinlenen bordro tanıklarının davacı ile birlikte ... Un ünvanlı işyerinde çalıştıklarını beyan ettikleri, ... Gıda ve Pazarlama A.Ş. ile ... Un şirketlerinin farklı şirketler olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiş ise de; sigortalılık başlangıcının tespitine ilişkin davada, YHGK’nun 01.06.2011 günlü 2011/307 E. - 2011/366 K. sayılı, 21.09.2011 günlü ve 2011/527 E. - 2011/552 K. sayılı ilamları gözetildiğinde eksik inceleme sonucu hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
    YHGK’nun belirtilen ilamlarında da bahsedildiği üzere, 506 sayılı Kanunun 108.maddesi uyarınca, sigortalılık başlangıcı yönünden salt işe giriş bildirgesi verilmiş bulunması yeterli olmayıp, ayrıca Kanunun 2. maddesinde öngörülen şekilde fiili çalışmaların aranması da gereklidir.
    Bu nedenledir ki, somut olayda uyuşmazlık fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Bir önceki bozma ilamında da belirtilmiş olmakla, yöntemince düzenlenip süresi içinde kuruma verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe alınmış olduğunu gösterirse de, fiili çalışmanın varlığının ortaya koyulması açısından tek başına yeterli kabul edilemez. Sigortalılıktan söz edebilmek için, çalışmanın varlığı, Yargıtay uygulamasında 506 sayılı Kanunun 79/8. maddesine dayalı sigortalılığın tespiti davaları yönünden kabul edilen ilkelere uygun biçimde belirlenmelidir. Zira sigortalılığın başlangıcına yönelik her dava, aynı zamanda sigortalılığın tespiti istemini de içerir. Aksine düşünce, özellikle yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında, adaletsiz ve haksız bir durum yaratır. Bu nedenle, işe giriş bildirgesinin verildiği, ancak, Yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda, çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı ve Anayasa’nın 60. maddesinde tanımlanan sosyal güvenlik hakkının niteliği gereği bu tür davalarda, hâkim, doğrudan soruşturmayı genişleterek, sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını re"sen belirlemelidir.
    Bunun için de bu tür davalarda, işyerinde tutulması gerekli dosyalar ile kurumdaki belge ve kanıtlardan yararlanılmalı, ücret bordroları getirtilmeli, müfettiş raporları olup olmadığı araştırılmalı, işyeri çalışanları saptanmalı ve sigortalının hangi işte ne kadar süre ile çalıştığı açıklanmalıdır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinde, 25.01.1960 doğumlu olan davacıya ait 01.06.1985 tarihli ilk işe giriş bildirgesinin, dava dışı ... sicil nolu ... Gıda ve Pazarlama A.Ş. tarafından süresi içinde 25.06.1985 tarihinde Kurum kayıtlarına intikal ettirildiği, sigorta sicil numarasının Kuruma verildiği yıla ait olduğu, davacının sigortalı çalışmalarının 17.06.2005 tarihinden başladığı, ilk işe giriş bildirgesindeki imzanın davacını eli ürünü olduğu, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 05.08.2013 günlü yazısında; davacının işe giriş bildirgesinde “... Gıda ve Pazarlama A.Ş.” olarak geçen işyerine ait kaydın bulunmadığı ancak ... Gıda Sanayi Ticaret ve Pazarlama Anonim Şirketi hakkında bilgi verilmekle, anılan şirketin tescil tarihinin 26.01.1984 olduğu, son tescilinin 27.05.1993 tarihinde yapıldığı, 31.01.1990 tarihinde tasfiyeye girdiği, 21.05.1993 tarihinde tasfiyenin sona erdiğinin beliritildiği, yine ... Sosyal Güvenlik Merkezinin 21.06.2017 günlü yazısı kapsamında, davacının işe giriş bildirgesinde yer alan 2.2051.417125.32.11 işyeri sicil numarasında işlem gören işyeri unvanının “...Gıda Paz. A.Ş.” olarak belirtildiği, 01.01.1985 tarihinde Kanun kapsamına alınmakla, aynı tarih itibariyle çıkışının yapıldığı, aynı zamanda adresinin “... mevkii, ...-İstanbul” olduğu belirtilmekle, bu suretle davacının işe giriş bildirgesinde yer alan işyeri sicil numarası ve işyeri adresi ile uyumlu olduğunun anlaşıldığı, anılan işverenliğe ait, 1985/01 dönemine ait dört aylık sigorta primleri bordrosunun dosyada yer aldığı, anılan bordro kapsamında 2 bordro tanığının dinlendiği, tanıkların bildirimlerinin 2.2051.417125.32.11 işyeri sicil numarasında işlem gören “...Gıda Paz. A.Ş.” unvanlı işyerinden yapılmasına karşın, tanıkların ortak beyanlarında; dava dışı “... Gıda ve Pazarlama A.Ş.” unvanlı işyerinde çalışmadıklarını belirtmeleri, yine davacı tanığı olarak dinlenen ..., bordro tanığı olarak dinlenen ...’ın “... Değirmen İşletmeciliği Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi” nezdinde davacı ile çalıştıklarını belirttikleri, yapılan komşu işyeri araştırması kapsamında ise bir sonuca ulaşılamadığı anlaşılmaktadır.
    Yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda, Eldeki davada, 2.2051.417125.32.11 işyeri sicil numarasında işlem gören “...Gıda Paz. A.Ş.” unvanlı işyeri ile davacının çalıştığını iddia ettiği ... Gıda ve Pazarlama A.Ş.’nin aynı sicil numarasında ve adreste kayıtlı olduğunun anlaşılması karşısında, davacının çalıştığını iddia ettiği asıl işverenliğin tespiti noktasında, dosya kapsamında yer alan “...Gıda Paz. A.Ş.” nin, 1985/01 dönemine ilişkin dört aylık sigorta primleri bordrosunda adı geçen, yeterli miktarda, bordro tanıklarının ifadesine başvurulmak suretiyle, “... Değirmen İşletmeciliği Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi” ile davacının çalıştığını iddia ettiği ama kayıtlarda “...Gıda Paz. A.Ş.” arasında bir bağ olup olmadığı, yapılan işlerin niteliği,mahiyeti gözetilerek, işyerlerine ait tescil, vergi kayıtları ile davacı yanın beyanı da dikkate alınmak kaydıyla, yeterli ve gerekli araştırma yapılmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 08/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi