Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2378
Karar No: 2021/4251
Karar Tarihi: 29.04.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2021/2378 Esas 2021/4251 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2021/2378 E.  ,  2021/4251 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarıda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek, doğru sonuca ulaşılabilmesi için çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerin imar planı kapsamında bulunup bulunmadığının, imar planı kapsamında ise imar planının hangi tarihte onaylandığının sorulup saptanması; imar planı var ve onaylanmış ise imar planının onaylandığı tarihten, imar planı yapılmamış ise dava tarihinden en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının getirtilerek 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve 3 kişilik jeolog bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılması, keşif sırasında yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, dere veya yatağı niteliğinde olup olmadığı, taşınmaz üzerinde ne olduğu, imar-ihya edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı hususlarının etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması; jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde, çekişmeli taşınmazın konumu ve hangi hava fotoğrafında hangi nitelikte olduğu konusunda stereoskopik inceleme yaptırılması; 3 kişilik ziraatçı bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın belirtilen dönem içindeki niteliği, imar-ihya edilip edilmediği, edilmiş ise hangi tarihte tamamlandığı ve kullanım durumunu kesin olarak belirtir şekilde; 3 kişilik jeolog mühendisi bilirkişi kurulundan ise, çekişmeli taşınmazın aktif dere yatağı niteliğinde olup olmadığı, aktif dere yatağı değil ise derenin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığı hususunda ayrıntılı ve gerekçeli raporlar alınması ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 28.10.2020 tarih 2017/3668-2020/4904 Esas, Karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiş, onama ilamına karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    Çekişmeli taşınmaz başında yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve davacı tanığı; davacı ve bitişiğinde bulunun yeri de davacının kardeşinin 1989 yılında ... isimli şahıstan tarla olarak satın aldığını, ...’in sınırında bulunan taşınmazların da sahibi olduğunu ve üzerinde yonca tarımı yaptığını, davacının satın aldıktan sonra evini yaptırdığını, taşınmazı ev ve bahçe olacak şekilde tasarruf ve zilyetliğinde bulundurduğunu beyan etmişler, jeolog bilirkişi kurulu tarafından verilen rapor ve ekinde sundukları fotoğraflara göre dere ile taşınmaz arasında kot farkının bulunduğu, taşınmazın aktif dere yatağında kalmadığının anlaşıldığı, zirai bilirkişi kurulu tarafından verilen raporda taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların yaşı dikkate alındığında imar ihyası tamamlanan yer olup 15-18 yıldır bahçe ve yerleşim yeri olarak kullanıldığı, üzerinde uzun yıllardan beri tarımsal faaliyet yapıldığını belirtildiği, harita mühendisi tarafından düzenlenen raporda ise 1988 tarihli çift hava fotoğrafı üzerinde yapılan inceleme ile imar-ihya olmadığı, sınırlarının belli olmadığı yönüyle rapor düzenlendiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece; 1988 tarihli hava fotoğrafı dikkate alındığında 2009 yılında açılan dava tarihine göre (gerekçede maddi hata ile 2015 yılı yazılmıştır) imar ihyanın olmadığı, derenin taşkın riskinin bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Ne var ki; 18.02.2011 tarihli duruşmada dinlenen tanık ..., dava konusu yerin diğer komşu parsellerle birlikte daha evvelinde ..."un elinde olduğunu, tapulu 783 nolu parsel sayılı taşınmaz ile birlikte davacının dava ettiği yerinde bulunduğu kısmın boydan boya ... tarafından 1985-1986 yıllarında kendisine satıldığını, kendisinin burasını 4-5 yıl tarla olarak kullandığını, tapusuz yeri de zilyetliğinde olarak ... ile birlikte gelen, tek tek hepsini tanımadığı şahıslara ayrı ayrı sattığını, kendisinin sattığında yerin tarla olduğunu, daha sonra yerleşim alanı haline geldiğini, tapulu yer ve tapusuz yer benim çocukluğumdan beridir ... dediğim şahsın elinde bir ada şeklinde olduğunu, derenin satılan tapusuz yerin daha aşağısında olduğu beyanında bulunmuştur.
    Adı geçen tanığın beyanı ve eldeki dosyada bozma öncesi ve sonrasında yapılan keşiflerde dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre, eldeki davanın konusu olan taşınmaz ile birlikte sınırında ve devamında bulunan ve aynı bütünden bölündüğü anlaşılan taşınmazlar hakkında aynı iddia ve sebeplerle yaklaşık 20 kadar aynı iddia ve sebeple dava açıldığı, büyük bir kısmında davacı kişilerin davasının kabulüne dair verilen kararların Dairemizce yapılan temyiz incelemesinde onandığı, bir kısmının da eldeki davada olduğu üzere araştırma ve incelemeye dayalı olarak bozulduğu, eldeki dosyanın konusunu oluşturan taşınmazların sınırında bulunan ve 4166 ve 4163 parsel numarasını alan taşınmazlarında belirtilen davalar sonucu verilen tescil kararının infazıyla oluştuğu anlaşılmaktadır.
    Diğer bir anlatımla; çekişmeli taşınmazın öncesinde bir bütün iken 1980’li yıllarda 1000-1500 metrekare yüzölçümlü olarak bölünmek suretiyle satıldığı, satın alanlar tarafından ev ve bahçesi olarak ya da yalnızca bahçe olara kullanılmaya başlandığı, eldeki dosyada sunulan harita mühendisi bilirkişi raporunda 1988 tarihli hava fotoğrafında çekişmeli taşınmaz bölümünün sınırlarının oluşmadığı belirtilmekte ise çevresinde bulunan taşınmazlarla bir bütünlük arzedip etmediği ve bir bütün olarak üzerinde imar-ihyanın gerçekleşip gerçekleşmediği, sınırlarının oluşup oluşmadığı, ekonomik amaca bir kullanımın bulunup bulunmadığı hususlarında bir açıklamanın bulunmadığına göre hazırlanan raporun hüküm vermeye yeterli bulunduğundan söz edilemez.
    Hal böyle olunca; dosyanın jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdii edilerek aynı iddia ve sebeplerle aynı tarihte, Van 1, 2 ve 3. Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılan davaların konusunu oluşturan taşınmazların bir bütün olarak düşünüldüğünde 1988 tarihli hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılarak tamamının ya da bir bölümü üzerinde imar-ihya bulunup bulunmadığı, tanığın belirttiği şekilde ekonomik amaca uygun bir kullanımın bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa eldeki davanın konusunu oluşturan bölümün de bu kapsamda kalıp kalmadığı hususlarında denetime açık gerekçeli hava fotoğrafı ile taşınmaz ve çevresindeki diğer taşınmazlarla birlikte gösterecek şekilde ölçekleri eşitlenmiş şekilde çakıştırılması istenilmeli, bundan sonra tüm deliller değerlendirilmek suretiyle bir hüküm kurulması gerekirken sehven onanmış olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 28.10.2020 tarih 2017/3668-2020/4904 Esas, Karar sayılı onama ilamının ortadan kaldırılmasına ve hükmün yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının istek halinde yatırana iadesine, 29.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi