15. Hukuk Dairesi 2017/1063 E. , 2018/967 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... ile davalılar 1-... 2-... arasındaki davadan dolayı ilk derece mahkemesi olan ... . Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.10.2016 gün ve 2014/452-2016/1030 sayılı hükme yönelik istinaf başvurusu sonucu ... Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi tarafından verilen 07.02.2017 gün ve 2017/53-2017/49 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından duruşmalı olarak istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalılar vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş sahibi şirket temsilcisi sıfatıyla verilen çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve dava sırasında ödenmesi nedeniyle istirdat talebinden ibarettir. Davacı şirket iş sahibi, davalılar ise yüklenicidir.
Davacı vekili, müvekkilinin ... Restoran Organizasyon Turizm İnşaat Taahhüt San. ve Tic. Ltd. Şti."nin %100 hissesine sahip ve şirketi yönetim, temsil ve ilzam yetkisinin bulunduğunu, bu şirketçe işletilen ... isimli işyerlerinin doğalgaz, tesisat, klima, hava perdesi, havalandırma, ısıtma sistemlerinin projelendirilmesi ve yapım işinin ... İklimlendirme Sistemleri"ne verildiğini, iş bedelinin 316.977,50 TL"sinin finansal kiralama yoluyla, 447.000,00 TL"sini çeklerle ve bir kısmını da nakit olarak ödediğini, işlerin bir kısmının eksik yapıldığını, bu nedenle taraflar arasında 18.11.2013 tarihli sözleşme ile eksik işlerin tamamlanmasının kararlaştırıldığını, yapılan tespitte eksik işlerin tamamlanmadığının anlaşıldığını ileri sürerek, henüz ödenmeyen 322.000,00 TL miktarındaki çekler nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespitine, bedelsiz kalan çeklerin iptâline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; sözleşmenin ... Turizm İnşaat Taahhüt San. ve Tic. Ltd. Şti. ile yapılmasına rağmen, davanın ... isimli kişi tarafından açıldığını, ..."ın sözleşme ile hiç bir ilgisinin bulunmadığını, davanın HMK"nın 115. maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, her iki işyerindeki işleri yaptıklarını ve çekleri bu işler için aldıklarını, tüm edimlerini yerine getirdiklerini savunarak, davanın reddine ve kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davacının menfi tespit davasının ... yönünden kısmen kabulüne, diğer davalı ... yönünden husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, verilen kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi"nin 20.02.2018 tarih, 2017/53 Esas, 2018/49 Karar sayılı kararı ile diğer itirazlar incelenmemeksizin davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti kârşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise, def"i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re"sen nazara alınmasıdır.
Somut olaya gelince; davacı iş sahibi temsilcisi, iş bedeli karşılığı verilen çeklerden dolayı işin ayıplı ve eksik yapılması nedeniyle borçlu olmadığını iddia etmekte olup, davalı ..."da 27.01.2015 tarihli cevap dilekçesinde "Davaya konu çekler müvekkil tarafımdan teslim alınmış olup, davaya konu edilen ... isimli işyerlerinde yapılan hizmetler sebebiyle verilmiştir." demek suretiyle bu çeklerin eser sözleşmesi ilişkisi içerisinde verildiğini açıkladığına göre davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekir. İşin esasının incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekir iken hatalı hukuki yorum ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile temyize konu ... Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Kararının HMK 371. madde gereğince davacı yararına BOZULMASINA, HMK 363/I. madde gereğince ... Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi"nin 07.02.2017 2017/53 Esas 2017/49 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, dosyanın bozma kararı doğrultusunda yeniden karar verilmek üzere ... Bölge Adliye Mahkemesi ... . Hukuk Dairesi"ne gönderilmesine, karardan bir örneğin ise ... . Asliye Ticaret Mahkemesi"ne gönderilmesine, ödenenden 31,40 TL temyiz peşin harcının ve istinaf başvurusu nedeniyle alınan harçların istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 15.03.2018 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.