Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/13917
Karar No: 2013/15717
Karar Tarihi: 17.12.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/13917 Esas 2013/15717 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2013/13917 E.  ,  2013/15717 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.03.2011 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının tescili istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 13.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 09.07.2013 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare 09.07.2013 tarihli mahalline iade kararı sonrasında dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 990 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 17.12.2013 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

    KARŞI OY

    Dava, yolsuz terkin edilen intifa hakkının yeniden tescili istemine ilişkindir.
    Mahkemece; terkin işleminin davacının iradesine uygun şekilde ve vekaletnamede verilen yetki ile gerçekleştirildiği, yetki aşımının olmadığı sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir.

    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava konusu 61 no"lu işyerinin tam maliki olan davacı bu yerle ilgili intifa hakkını uhdesinde ipka ederek çıplak mülkiyetini 1/2"şer paylı olarak çocukları Ayhan ve Mehmet"e 18.01.1990 tarihinde devretmiştir. Daha sonra birden fazla yapılan satış işlemleri ile taşınmaz 15.10.2007 tarihinde çıplak mülkiyetin tamamı davalı ...... Ltd. Şti"ne geçmiştir. Davacı tarafından, kızı Mutuber Sarıbaş"a 02.03.2004 tarihinde verilen vekaletname ile intifa hakkı şerhi 08.11.2007 tarihinde terkin edilmiştir.
    Davacı, vekaletname içeriğinde intifa hakkından feragati içerir bir yetki bulunmadığını bu nedenle terkin işleminin geçersiz ve yolsuz olduğunun ileri sürerek intifa hakkının yeniden adına tescilini dava ve telep etmiştir.
    Uyuşmazlık 02.03.2004 tarihli vekaletnamede dava konusu intifa hakkının terkini konusunda vekil ..."a yetki verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.
    Vekaletname içeriği incelendiğinde; birinci sayfa, ikinci pargrafta "Beni temsilen .... dilediği yerden, dilediği özel ve tüzel kişilerden, hisseli hissesiz taşınmaz mallar satın almaya.. Vesair" denilmek suretiyle sadece taşınmaz malların alım için yetki verilmiştir.
    İkinci sayfada devamla "... yine beni temsilen Türiye Cumhuriyeti hudutları dahilinde sahibi veya hissedarı bulunduğum veya bulunacağım bilumum gayrimenkullerdeki hak ve hisselerinin tamamını ..." denilmek suretiyle halen adına kayıtlı olan veya ileride adına kayıt edilecek taşınmazlarla ilgili işlem yapma, tasarrufta bulunma yetkisi verildiği görülmüştür.
    Dava konusu intifa şerhi davacı lehine 18.01.1990 tarihinde tesis edilmiş olup intifa hakkı şerhi bulunan taşınmazda davacı malik değildir. İntifa hakkının ne şekilde sona ereceği ise MK"nun 796 maddesinde hükme bağlanmıştır. İntifa hakkı şahsi bir irtifak hakkıdır. Sona erdirilmesi için yasada öngörülen şartların gerçekleşmesi lazım. Somut olayda anılan şartlar gerçekleşmemiştir.
    İntifa hakkının terkinine dayanak yapılan vekaletnamede açıkça davacı adına taşınmaz satın alınması ve davacının malik olduğu veya ilerde malik olacağı taşınmazlarla ilgili işlem ve tasarruflarda bulunmak üzere yetki verilmiştir. Dava konusu 61. no"lu işyerini maliki davacı olmadığı için anılan vekaletnameye dayanılarak intifak hakkının terkini yapılamaz. Bu nedenlerle davanın kabulü gerekirken vekaletname içeriği geniş yorumlanarak intifa hakkını da kapsadığı düşüncesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Yerel mahkeme kararı bozulmalıdır.
    Açıklanan nedenlerle sayın çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum.





    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi