Esas No: 2021/5688
Karar No: 2022/5798
Karar Tarihi: 14.06.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/5688 Esas 2022/5798 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Tapu İptali ve Tescil davasında, davalılar tapunun iptal edilmesine karşı çıkmıştır. Kadastro Mahkemesi, çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş orman tahdidi içinde kaldığını gerekçe göstererek davayı kabul etmiştir. Ancak Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun kararı gereği, maki komisyonlarınca çıkarılan tapuların yasal olduğu ve geçerli olduğu kabul edilmektedir. Dosya kapsamına ve uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayanarak yapılan uygulama ve araştırmalara göre, çekişmeli taşınmazın tamamının orman tahdit hattı içinde kaldığı ve tapuya bağlandığı sabit olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, kararın temyiz itirazları yerinde görüldüğünden bozulmasına karar verilmiştir. Kanunlar ise şu şekildedir:
- 3116 sayılı Orman Kanunu'nun 5653 sayılı Kanun ile değişik 1/e maddesi
- \"Makilik ve Orman Sahalarının Birleştiği Yerlerde Orman Sınırlarının Tespitine Ait Yönetmelik\"
- 4753 sayılı Kanun
- 3116 sayılı Kanun'un maki komisyonları ve tapularıyla ilgili düzenlemelerine ilişkin Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 22.03.1996 tarihli ve 1993/5 Esas, 1996/1 Karar sayılı içtihadı
- maki komisyonları ve tapularıyla ilgili düzenlemelere ilişkin Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 30.04.2010 tarihli ve 2004/1 Esas, 2010/1 Karar sayılı içtihadı.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün Yargıtayca duruşma yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve arkadaşları vekili, duruşmasız olarak incelenmesi ise davalı ... vekili, davalı ... ve davalı ... tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 14.06.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü temyiz eden ... vekili Av. ..., ... vekili Av. ... ile karşı taraftan ... Orman İşletme Müdürlüğülüğü vekili Av. ...'nun katılımıyla duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Mahkemenin verdiği önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; "davacının davasının mülkiyete mi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2-a maddesi kapsamındaki çakışmaya mı, yoksa her ikisine mi yönelik olduğu hususunun anlaşılamadığı belirtilerek dava dilekçesinin açıklattırılıp mülkiyete yönelik taleplerinin bulunduğunun anlaşılması halinde bu bakımdan görevsizlik kararı verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Kadastro Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yargılama neticesinde, davacı ... İdaresinin davanın hem 22/2-a maddesi uyarınca yapılan çalışmaya, hem de taşınmazın mülkiyetine yönelik olduğunu açıklaması nedeniyle, 22/2-a maddesi uyarınca yapılan çalışmaya yönelik itirazın reddine, mülkiyet iddiası bakımından ise mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
Kadastro Mahkemesinin görevsizlik kararına istinaden dosyanın gönderildiği Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, ... ili Kepez ilçesi ... Köyü 27843 ada 46 parselin tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve arkadaşları vekili, davalı ... vekili, davalı ... ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın, kesinleşmiş orman tahdidi içinde kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmüştür. Şöyle ki; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 22.03.1996 tarih ve 1993/5 Esas, 1996/1 Karar sayılı içtihadında, 3116 sayılı Orman Kanunu'nun 5653 sayılı Kanun ile değişik 1/e maddesine göre çıkarılan "Makilik ve Orman Sahalarının Birleştiği Yerlerde Orman Sınırlarının Tespitine Ait Yönetmelik" ile bu Yönetmelik uyarınca kurulan maki komisyonlarının yasal olduğu ve yaptıkları işlemlerin de geçerli olduğu kabul edilmiş ve söz konusu komisyonlar tarafından makilik alan olarak belirlenen taşınmazlar hakkında özel kanunlar gereğince oluşturulan tapular da yasal prosedüre uygun ve geçerli olduğundan bu tapulara değer verileceği hüküm altına alınmıştır. Yine, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 30.04.2010 tarihli ve 2004/1 Esas, 2010/1 Karar sayılı içtihadında da maki komisyonlarınca 5653 sayılı Kanun'a göre yapılarak kesinleşen ve özel kanunlar gereğince tapu kaydı oluşan taşınmazlar hakkında 1993/5 Esas ve 1996/1 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararının uygulanmasına devam olunacağı ifade edilmiştir.
Dosya kapsamına ve uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmaya göre, çekişmeli taşınmazın tamamının 3116 sayılı Kanun uyarınca yapılan orman tahdidinde orman tahdit hattı içinde kaldığı, 5653 sayılı Kanun gereğince makilik saha olarak tefriki yapılıp maki tutanağı düzenlenerek haritaya geçirildikten sonra 4753 sayılı Kanun gereğince topraksız köylüye tevzii edilmesi için Toprak Tevzii Komisyonuna teslim edildiği, tevzii edilerek gerçek kişi adına 1952 tarih ve 366 numaralı tapu kaydı oluşturulduğu ve taşınmazın bu tapu kaydına dayalı olarak 1963 yılında arazi kadastrosu sonucu 80 parsel nosu ile tapu maliki adına tespit edildiği ve 1978 yılında tapuya tescil edildiği, daha sonra 80 parselden ifrazen oluşan 174 nolu davaya konu parselin satışlarla davalılara geçtiği, yörede 2010 yılında yapılan 22/2-a çalışmalarında taşınmazın 27843 ada 46 parsel nosunu aldığı ve davacı ... İdaresi tarafından tahdide dayalı olarak tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescili talebiyle temyize incelemesine konu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, dava konusu taşınmazın tamamının tevzi tapusu kapsamında kaldığı ve maki komisyonunca 5653 sayılı Kanun'a göre belirlenip 4753 sayılı Kanun gereğince tapuya bağlandığı sabit olduğundan, tapuya ... ilkesi ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 22.03.1996 tarihli ve 1993/5 Esas, 1996/1 Karar sayılı içtihadı uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşünceyle yanılgılı değerlendirme sonucu kabul kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 3.815,00 TL avukatlık ücretinin davacı ... İdaresinden alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalılar ... ve ...’a verilmesine, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, 14.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.