
Esas No: 2021/1717
Karar No: 2022/95
Karar Tarihi: 18.01.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/1717 Esas 2022/95 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2021/1717 E. , 2022/95 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ANKARA 18. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı ve davalılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen karar, davalılar vekili tarafından duruşmasız, davacı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 18/01/2022 tarihinde davacı asil ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan asilin sözlü açıklaması dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalılardan ... ve ... vekili olarak dava dışı kooperatif aleyhine Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/1069 D. İş sayılı dosyasında delil tespiti davası, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/79 E. sayılı ve Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/58 E. sayılı dosyalarında ecrimisil davaları açtığını, dava dışı kooperatif tarafından Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/751 E. sayılı dosyasında açılan davayı da davalıların vekili olarak takip ettiğini, açılan davaların Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/3 E. sayılı dosyasında birleştiğini ve karara bağlandığını, bu kararın icrası için Ankara 18. İcra Müdürlüğünün 2012/10907 E. sayılı dosyasında takip yaptığını, takip edilen davalar ve icra takibi için ayrı ayrı avukatlık ücret sözleşmeleri yapıldığını, diğer davalıların bu sözleşmeleri kefil olarak imzaladıklarını, icra işlemlerinin tamamlandığını, ancak avukatlık ücretinin ödenmediğini, ücretin tahsili için Ankara 7. İcra Müdürlüğünün 2013/16190 E sayılı dosyasından başlattığı icra takibine davalıların itiraz ettiklerini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, davalıların itirazlarının iptaline, takibin devamına ve % 40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı asiller, davalıların yaşlı ve okuma yazma bilmediklerini, avukatlık sözleşmelerinin Borçlar Kanunu'nda öngörülen şartlara uyulmadan yapıldığını ve geçersiz olduğunu, sözleşmelerde bulunan parmak izinin onaylatılmadığını, dayanılan bu sözleşmelerin Avukatlık Kanununun 164. maddesi ve Borçlar Kanununun 27. maddesi gereğince de geçersiz olduğunu, davalı kefiller yönünden ise geçerli bir kefalet sözleşmesi bulunmadığını, kefillerin sorumlu olacakları miktar ve tarihin belirtilmediğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davalıların Ankara 7. İcra Dairesi'nin 2013/16190 E sayılı dosyasına itirazlarının kısmen iptaline, icra takibinin itiraz edilen kısım için 80.030,09 TL asıl alacak, 66,60 TL işlemiş faiz yönünden kaldığı yerden devamına, davacının icra inkar tazminatı, davalıların kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince; tarafların istinaf taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalı kefiller ..., ... ve ...’ın temyiz itirazlarına gelince; davacı avukat ile davalılar ... ve ... arasında 24.11.2008-27.01.2010 tarihlerinde imzalanan 7 adet avukatlık ücret sözleşmesi mahkemece geçerli kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalılardan ..., ... ve ... avukatlık ücret sözleşmelerini kefil/müteselsil borçlu sıfatıyla imzalamışlardır. Sözleşme tarihine göre uygulanması gereken ve kefalette şekil şartını düzenleyen B.K.nun 484.maddesi (TBK.583.md) hükmüne göre kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe kefalet geçerli olamaz. Müteselsil kefilin sözleşmelerden dolayı sorumlu tutulabilmesi için kefalet süresi ile kefil olunan miktarın sözleşmede açıkça kararlaştırılması gerekmektedir. Mahkemece, bu husus her bir sözleşme kapsamında değerlendirilmek suretiyle kefiller aleyhine açılan dava yönünden sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nın 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371 inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davalı kefiller ..., ... ve ... yararına BOZULMASINA, 21,40 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 18/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.