2. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/2778 Karar No: 2020/3970
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/2778 Esas 2020/3970 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nde görülen bir boşanma davasında, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat gibi hususlar dikkate alınarak davacı kadına takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu ve daha uygun bir şekilde tespit edilmesi gerektiği kararına varılmıştır. Ayrıca, davacı kadının yararına takdir edilen yoksulluk, tedbir ve iştirak nafakası miktarlarının da az olduğu ve daha uygun bir şekilde belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ve Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi bu kararda önemli yer tutmuştur.
2. Hukuk Dairesi 2020/2778 E. , 2020/3970 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından nafakaların ve tazminatların miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ortak çocuk Samet"in temyiz inceleme tarihi itibarıyla ergin olduğunun anlaşılmasına göre, davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu"nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 4- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, sosyal inceleme raporundaki beyanlara, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk Kerem yararına takdir edilen tedbir nafakası ve iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle ilgili bölge adliye mahkemesinin kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkeme kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışındaki hususların yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 21.09.2020 (Pzt.)