
Esas No: 2021/5744
Karar No: 2022/103
Karar Tarihi: 18.01.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/5744 Esas 2022/103 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2021/5744 E. , 2022/103 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalı Müflis... San. A.Ş. iflas idare memurları tarafından duruşmasız, davalı ...,vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 18/01/2022 tarihinde davacılar ... ve diğerleri vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklaması dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar asıl davada, davalılarla imzalamış oldukları 25.02.2008 tarihli “Avukatlık ve Müşavirlik Sözleşmesi” gereğince vekalet görevlerini gereği gibi yerine getirdiklerini, ancak davalıların ücret ödeme borçlarını yerine getirmede temerrüde düşmeleri üzerine 18.08.2008 tarihinde vekaletten haklı olarak istifa ettiklerini, ücret alacaklarının tahsili için İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesine ait 2008/266 esas sayılı dava dosyası üzerinden kısmi dava açtıklarını, yargılama sırasında taraflar arasında 12.11.2008 tarihli “Sulh ve İbraname” başlıklı sözleşme imzalandığını, açılan davanın da sözleşme kapsamında sona erdirilerek kesinleştiğini, sözleşmenin 3. maddesi gereğince davalıların, sözleşme tarihi itibariyle
244.449 Dolar borçlu olduklarını ve 02.04.2008 tarihinde de temerrüde düştüklerini kabul ettiklerini, borcun muayyen vade tarihlerinde taksitle ödenmesinin kararlaştırıldığını, taksitlerin vadesinde ödenmemesi halinde ise maktu ve başarı ücretlerinden oluşan tüm alacaklarının muaccel hale geleceğinin, sulh ve ibranameye göre yapılan ödemelerin borçlara mahsup edilerek, bakiye asıl alacağa, alacağın muaccel olduğu 02.04.2008 tarihinden itibaren Dolar üzerinden aylık %1 faiz uygulanacağının kararlaştırıldığını, bu arada devam eden iki dava nedeniyle davalıların vekaletini yeniden üstlendiklerini, ne var ki davalıların bu sözleşme hükümlerini de ihlal ederek, ücret borçlarını ödemede yine temerrüde düştüklerini, haklı nedenle ikinci kez istifa ettiklerini, tüm alacaklarının muaccel hale geldiğini, 2.150.000 Dolar başarı ücretleri ile yapılan ödemelerin mahsubundan sonra kalan 278.452 Dolar maktu ücret alacakları bulunduğunu, bu miktarlara ayrıca KDV eklenmesi gerektiğini, yine sözleşme gereğince söz konusu alacaklarına 02.04.2008 tarihinden itibaren %1 faiz oranı üzerinden faiz işletilmesi gerektiğinden işlemiş faiz alacakları da bulunduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 278.452 Dolar maktu ücret ile bu ücretin 02.04.2008 tarihinden dava tarihine kadarki aylık %1’den 61.260 Dolar işlemiş faiz alacağı, başarı ücretlerinden oluşan toplam alacaklarından şimdilik 100.000,00 Dolarlık kısmı ile bunun 02.04.2008 tarihinden dava tarihine kadarki aylık %1’den 22.000,00 Dolar işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 461.712,00 Doların KDV’si ile ve dava tarihinden itibaren işletilecek %1 faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemişler, birleşen davada; 2.050.000,00 dolar başarı ücreti alacağının 14.10.2009 tarihinden itibaren aylık %1 temerrüt faizi ve KDV’si ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, “Avukatlık ve Müşavirlik Sözleşmesi” gereğince davacılara ücretlerinin ödendiğini, sözleşmede öngörülen koşullar oluşmadığından başka bir ücret talep edilemeyeceğini, “Sulh ve İbraname” protokolünde belirtilen şartların da gerçekleşmediğini, başarı ücretlerinin hak edilmediği gibi fahiş olduğunu, Avukatlık Kanunu'nda böyle bir ücretin düzenlenmediğini, bu tür bir ücret kararlaştırmasının geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece ilk olarak davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine (kapatılan) 13. Hukuk Dairesince müddeabih konusu olan maktu ücret, başarı primi, işlemiş faiz alacaklarından, kabul ve reddedilen miktarların ayrı ayrı belirtilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde mahkemece; asıl dava yönünden 343.173,00 USD' nin davalı ...' den tahsiline, bu miktarın tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla iflas eden davalı şirket... Sanayi A.Ş.'nin iflas masasına kaydına, asıl alacak 320.000,00 USD'ye dava tarihinden itibaren aylık %1 oranında USD cinsinden döviz faizi uygulanmasına, birleşen dava yönünden, davanın kabulüne, 2.050.000,00 USD alacağın dava tarihinden itibaren hesalanacak aylık %1 oranında USD cinsinden döviz faizi ile birlikte davalı ...'den tahsiline, bu miktarın tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla iflas eden davalı şirket... Sanayi A.Ş.' nin iflas masasına kaydına, karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davalı ...’in ek karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; davalının temyiz dilekçesi verilirken nisbi temyiz harcının yatırılmamış olması nedeniyle çıkartılan muhtıranın gereğinin yerine getirilmediği mahkemece verilen
28.12.2018 tarihli ek karar ile saptanmıştır. Bu nedenle davalı ...’in temyiz isteminin reddi ile yasaya uygun bulunan red kararının onanması gerekmiştir.
2- Müflis... Sanayi A.Ş.’nin ek karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; her ne kadar mahkemece, davalı müflis şirkete nisbi temyiz harcının yatırılmamış olması nedeniyle çıkartılan muhtıranın gereğinin yerine getirilmediği gerekçesiyle 21.01.2019 tarihli ek karar ile davalı müflis şirketin mahkeme kararını temyiz etmemiş sayılmasına karar verilmiş ise de; davalı müflis şirket hakkındaki dava, kayıt kabul istemine ilişkindir. Kayıt kabul davaları, alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkin olup, belirli bir miktarın ödenmesine yönelik bulunmadığından, bu tür davalarda harcın maktu olarak belirlenmesi gerekir. Bu itibarla temyiz isteminin reddine ilişkin mahkeme kararı yerinde olmadığından 21.01.2019 tarihli ek kararın kaldırılması gerekmiştir.
3- Müflis... Sanayi A.Ş.’nin karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı müflis şirketin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
4- Dava, taraflar arasındaki “Avukatlık ve Müşavirlik Sözleşmesi” ve akabinde düzenlenen “Sulh ve İbraname” başlıklı protokole aykırılık iddiası ile açılmış olan alacak istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığa ilişkin olarak; uyuşmazlığın Dairemiz incelemesine geldiği aşamada 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlükte olup, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunu’nun 2. maddesinde "Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları, gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın, bütün fiil ve işlemlere uygulanır." denildikten sonra, görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlığını taşıyan 7. maddesinde aynen “ Türk Borçlar Kanunu'nun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88., temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddesi, görülmekte olan davalarda da uygulanır.” düzenlemesi getirilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 88. maddesindeki “Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamaz.” hükmünü içermesinin yanı sıra, temerrüt faizine ilişkin 120. maddesinde de aynen; “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olayda, uyuşmazlığın çözümü bakımından, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan ve halen devam eden davalarda da uygulanması gereken hükümler içeren 6098 sayılı TBK'nın 88. ve 120. maddeleri irdelenip değerlendirilmelidir.
TBK'nın 88. ve 120. maddelerinin düzenleniş amacı ve niteliği gözetildiğinde, emredici nitelik taşıdığı ve taraflar ileri sürmese de re'sen gözetileceğinin kabulü gerekir.
O hâlde, mahkemece, davacıların davalıdan talep edebileceği akdi ve temerrüt faizinin TBK'nın 88. ve 120. maddesine göre belirlenmesi, bu bağlamda izah edilen hususları kapsayan, taraf ve yargı denetimine elverişli yeni bir bilirkişi raporu alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, anılan yasal düzenlemeler göz ardı edilerek hazırlanan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı ... yönünden 28.12.2018 tarihli ek kararın ONANMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı müflis... Sanayi A.Ş. yönünden 21.01.2019 tarihli EK KARARIN KALDIRILMASINA, 3. bentte açıklanan nedenlerle davalı müflis... Sanayi A.Ş.’nin sair temyiz itirazlarının reddine, 4. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı müflis... Sanayi A.Ş. yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı müflis... San. A.Ş.'ye iadesine, 80,70 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalı ...'e mahallinde alınmasına, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.