Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1- Sanıklar ... ve ... hakkında; 5271 sayılı CMK"nın 223/2-c maddesi uyarınca Beraat
2- Sanık ... hakkında; 2863 sayılı Kanunun 65/b, 5237 sayılı TCK"nın 62/1, 52/2, 51,51/3-7-8, 53/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet, erteleme


2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık ..."in mahkumiyetine ilişkin hüküm adı geçen sanığın müdafii tarafından; sanıklar ... ve ..."un beraatlerine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suça konu taşınmaz üzerinde iddianame tarihinden sonra gerçekleştirilen inşai ve fiziki müdahaleler yönünden, zamanaşımı süresi içerisinde gereğinin takdir ve ifası mümkün görülmüştür.
Sanık ..."in adli sicil kaydında bulunan Datça Asliye Ceza Mahkemesi"ne ait 19/04/2005 tarih, 2004/170 Esas, 2005/93 Karar sayılı ilamın tekerrüre esas olup, sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nın 58/6 maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve ayrıca;
İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 14/02/1996 tarih, 5576 sayılı kararı ile tescil ve ilan edilen 2. derece doğal sit alanı içerisindeki taşınmazı üzerinde mevcut binanın önüne taş duvar ördürdüğü 26/01/2007 tarihli kolluk tutanağı ile belirlenen sanık ..."ın, inşai faaliyete devam etmemesi yönündeki tebliğe rağmen alana müdahaleyi sürdürerek 03/05/2007 tarihli keşifte gözlemlendiği şekilde teras oluşturması ve suça konu taşınmaz üzerinde mevcut bina nedeniyle Datça Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2008/159 Esas, 2008/162 Karar sayılı dosyası kapsamında yargılanmış olduğu halde taşınmaza izinsiz müdahale hususunda gösterdiği irade ile inceleme konusu eylemi gerçekleştirmesi karşısında, fiilden dolayı sanığın pişmanlık duymadığı ve 2. derece doğal sit alanına müdahalede bulunmayı sürdürdüğü dikkate alınarak, sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin aksi yönde hüküm tesisi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından sanıklar ... ve ..."un kastlarının bulunmadığı, inşaat ustası olan sanıkların, yapılacak işler nedeniyle izin alınması gerektiğini bilecek durumda olmadıkları, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, adı geçen sanıkların mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine ve;
Sanık ... hakkında bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 53/1-c maddesinde belirtilen güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca cezası ertelenen hükümlü hakkında sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanamayacağı gözetilmeksizin, anılan hak yoksunluğunun tamamen uygulama dışı bırakılması,
Kanuna aykırı olup, güvenlik tedbiri olması nedeniyle kazanılmış hak oluşturmayan bu sebepten dolayı hükmün, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan dokuzuncu paragrafının sonuna, “Sanığın cezası ertelendiğinden, 5237 sayılı TCK"nın 53/3 maddesi uyarınca, aynı Kanunun 53/1-c maddesinde belirtilen kişisel hak yoksunluğunun, sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanmasına yer olmadığına” cümlesi eklenip, hükümdeki usul ve kanuna uygun bulunan sair hususların aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle, sanıklar ... ve ..."un beraatlerine ilişkin hükümlerin DOĞRUDAN isteme uygun olarak, sanık ..."in mahkumiyetine ilişkin hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.