20. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/5830 Karar No: 2013/9696
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/5830 Esas 2013/9696 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, Kadastro Mahkemesinde açılmıştır. 132 ada, 10 parsel sayılı ve 7533 m² yüzölçümlü taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanıcısı ve üzerindeki zeytin ile incir ağaçlarının ...’in zilyetliğinde olduğu şeklindeki şerh, davacının kendi zilyetliğinde olduğunu belirterek açtığı dava sonucu düzeltilerek tapuya tesciline karar verilmiştir. Ancak, mahkemece davalı tapu müdürlüğünün yerine Hazine davaya dahil edilmemiş ve yargılama giderleri de Hazine'nin yerine davalı tapu müdürlüğünün üzerinde bırakılmıştır. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, kadastro tespitine itiraz niteliğindeki davaların husumetinin tapu müdürlüğüne değil, taşınmazın tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi gerektiği belirtilerek, mahkemenin Hazine'yi davaya dahil etmesi gerektiği ve yargılama giderlerinin davalı tapu müdürlüğünden değil, kanunen hasım olan Hazine'den alınması gerektiği yönünde karar vermiştir. Bu sebeple, karar düzeltilerek, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri: 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi, H.U.M.K.'nun 438/7. maddesi.
20. Hukuk Dairesi 2013/5830 E. , 2013/9696 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... müdürlüğüne izafeten Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü, 132 ada 10 parsel sayılı ve 7533 m² yüzölçümlü 2/B parselinin kadastro tutanağının beyanlar hanesine "kullanıcısı ve üzerindeki zeytin ile incir ağaçlarının ...’in zilyetliğinde olduğu" şerhi verilmiştir. Davacı, taşınmazın kendi zilyetliğinde olduğu halde, beyanlar hanesine isim ve soyadının yanlış yazıldığını belirterek dava açmıştır. Mahkemece; davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazın beyanlar hanesinde geçen kullanıcısı ve üzerindeki zeytin ile incir ağaçlarının ...’nın zilyetliğinde bulunduğu şeklinde düzeltilerek tapuya tesciline karar verilmiş, davalı ... müdürlüğüne izafeten Hazine vekili tarafından hükmün temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29.03.2012 tarihli ve 2011/16694 E. - 2012/4779 K. sayılı kararıyla bozulmuştur. Hükmün bozma kararında özetle: "Kural olarak, kadastro davaları lehine tespit edilen ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre açılan kadastro tespitine itiraz niteliğinde olduğundan, husumetin tapu müdürlüğüne değil, taşınmazın tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Davacı tarafın davalı olarak asıl dava etmek istediğinin tapu müdürlüğü olmayıp Hazine olduğu ve bu durumun temsilde yanılgı olduğu dikkate alınarak mahkemece re"sen gözetilmesi ve davanın usûlünce tesbit maliki Hazine ile beyanlar hanesinde lehine şerh bulunan kişiye yönledirilmesi için davacıya olanak sağlanması ve davada taraf sıfatı bulunmayan tapu müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır (HGK:2010/7-70-86 sayılı kararı). Kabule göre de; kadastro hâkimi düzenli sicil oluşturmak zorunda olduğundan dava konusu taşınmaz hakkında sicil oluşturulmaması, Hazine kanunî hasım olduğu halde, yargılama giderleri yükletilmesi doğru değildir” denilmiştir. Mahkeme bozmaya uyarak Hazineyi davaya dahil etmiş ve yargılama giderlerini davalı Hazine üzerinde bırakmıştır. Mahkemenin bozma üzerine verdiği ikinci karar Hazine tarafından aleyhlerine vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği ve davalı ... müdürlüğünce de husumet yönüyle haklarında açılan ve reddedilen davada tapu müdürlüğü adına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle temyiz edilmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre, mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; Hazine bu tür davalarda kanunî hasım durumunda olduğu için yargılama giderlerinin davalı ... Hazinesinden alınması yerinde değildir, Mahkeme kararında “-4- no"lu” bentde yargılama giderlerinin davalı ... üzerinde bırakılması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasında yer alan “-4- no"lu” bent kaldırılarak, bunun yerine, “Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 07 /11/2013 günü oy birliğiyle karar verildi.