20. Hukuk Dairesi 2013/5833 E. , 2013/9694 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ile Tapu Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen) Ek - 4. maddesi gereğince yapılan kadastroda, ... Köyü ... ada ... parsel sayılı 4717,01 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle beyanlar hanesine "6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış, kullanıcısı ve üzerindeki zeytin ve incir ağaçlarının sahibi ... oğlu ... ...’dir." şerhi verilerek Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı ..., soy isminin tutanağa yanlış yazıldığı iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne; çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesinde bulunan şerhin “kullanıcısı ve üzerindeki zeytin ve incir ağaçlarının sahibi ... oğlu ... ...’dur.” şeklinde düzeltilerek tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... Müdürlüğüne (Tapu Müdürlüğüne) vekâleten Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29.03.2012 tarih ve 2011/16694 E.- 2012/4779 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Kural olarak; kadastro davaları lehine tespit edilen ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre açılan kadastro tespitine itiraz niteliğinde olduğundan, husumetin tapu sicil müdürlüğüne değil, taşınmazın tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Davacı tarafın davalı olarak asıl dava etmek istediğinin ... olmayıp, Hazine olduğu ve bu durumun temsilde yanılgı olduğu dikkate alınarak mahkemece re"sen gözetilmesi ve davanın usulünce tespit maliki Hazine ile, beyanlar hanesinde lehine şerh bulunan kişiye yönledirilmesi için davacıya imkan sağlanması ve davada taraf sıfatı bulunmayan ... (Tapu Müdürlüğü) aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır (HGK."nun 2010/7-70-86 sayılı kararı).
Kabule göre de; kadastro hâkimi düzenli sicil oluşturmak zorunda olduğundan, dava konusu taşınmaz hakkında sicil oluşturulmaması, Hazine kanunî hasım olduğu halde yargılama giderleri yükletilmesi de doğru değildir” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak Hazine usûlüne uygun olarak davaya dahil edilmiş ve yapılan yargılama sonunda; beyanlar hanesinde bulunan şerh "Dava konusu ... Köyü, ... ada ... parsel sayılı 4717,01 m² yüzölçümündeki taşınmazın beyanlar hanesinde geçen kullanıcısı ve üzerindeki zeytin ve incir ağaçlarının kullanıcısı Sami oğlu ...’dur." şeklinde düzeltilerek tespitte olduğu gibi tarla vasfıyla Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline, Tapu Sicil Müdürlüğü (Tapu Müdürlüğü) aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile reddine karar verilerek yargılama giderleri davalı Hazine üzerinde bırakılmış; hüküm, Hazine vekilince; kanunî hasım olan Hazine aleyhine yargılama giderlerine hükmedilemeyeceği, Hazine lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken hükmedilmemesi ve ayrıca mahkemenin talepten fazlasına hükmederek muhdesatın aidiyetine karar vermiş olması gerekçeleriyle, davalı ... Müdürlüğünce (Tapu Müdürlüğünce) davada taraf olunmasına rağmen ... (Tapu Müdürlüğü) lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken hükmedilmemesi nedeniyle temyiz edilmiştir.
Dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde kadastro çalışmaları 3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen) Ek 4. maddesi gereğince yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre, mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, Hazine bu tür davalarda kanunî hasım durumunda olduğu için yargılama giderlerinin davalı ... Hazinesinden alınması yerinde değildir. Mahkeme kararında “Davacı tarafından yapılan 17,15.- TL harç, 20,00.- TL tebligat, 629,20.- TL keşif ve bilirkişi ücreti toplamı 666,35.- TL"nin davalı ... Hazinesinden alınarak davacıya verilmesine” denilmesi ve Tapu (Sicil) Müdürlüğü davada taraf olduğu halde, karar başlığında gösterilmemesi doğru değil ise de, bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün başlık kısmına ..."nün eklenmesine, hüküm fıkrasında yer alan “Davacı tarafından yapılan 17,15.- TL harç, 20,00.- TL tebliğat, 629,20.- TL keşif ve bilirkişi ücreti toplamı 666,35.- TL"nin davalı ... Hazinesinden alınarak davacıya verilmesine” cümlesi kaldırılarak, bunun yerine, “Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.M.U.K."nun 438/7. maddesine göre hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 07.11.2013 günü oy birliğiyle karar verildi.